Evet beklenen oldu, bu maçı da kaybettik. Puan alamasak da her hafta sonu uçuş filomuz nefis gösteriler sergiliyor.
Filo komutanı hafta sonunda, “Eyüpspor’da kim oluyor, rahat yeneceğiz” diyebiliyor. Bu özgüvene hayranım. İlerleyen satırlarda bu beğenilmeyen takımın tanıtımını yapacağız.
Muhterem soruyor; “kaç maçımız kaldı ?” diye…
Cevap yanındaki çekirdekçi taraftardan geliyor, “sekiz maç” diye…
Otur sıfır…
Güya takımla yatıp kalkıyorlar ama geriye kaç maç kaldığını da bilmiyorlar !
Filoda en yukardan uçan arkadaş kalan maçlarda (şimdi 6 adet) 3 galibiyetin çok rahat alınabileceğini de ilave edebiliyor…
Biri de çıkıp, “12 maçta 1 galibiyetten fazlasını alamayan takım 6 maçta 3 galibiyeti nasıl alacak, senin okulda istatistik dersiyle aran nasıldı abi ?” diye sormuyor…
Bu kadarla kalsa iyi !
“Bu ligde her takım her takımı yener” diyebiliyor.
Herhalde “biz hariç” demeyi unutuyor. Vallahi iyi niyetle düşünüyorum.
Hani devamlı dayak yiyen boksör hikayesi var ya; antrenörü “sen aslansın adamı perişan ediyorsun” derken, bitik boksör, “ben onu dövüyorsam acaba beni kim dövüyor ?” diye inleyerek soruyor ya, muhterem o hikayeyi bize uyarlıyor !
Niyazi abisini korumayı kollamayı da ihmal etmiyor…
“Ercüment abi, ‘Arda Güler hakkı ucuz fiyata giderse aradaki farkın hesabı zor verilir’ demiş. Başkan seçimle gelmiş, yetkisi var satar.” diyor.
Evet söyledim, o hakkı ederinin altında satarsa biz de taraftar olarak Gençlerbirliği’nin hakkını savunuruz…
Köye muhtar seçilen kişi köyün sahibi mi oluyor ?
Muhtarın, tarlası olmayan köylüye köy sınırları içindeki boş araziyi bile kullandırma yetkisi (dikkat satış değil) yoktur. Bu yetki İhtiyar Meclisi’ne aittir.
Bilmem anlatabildim mi ?
Yani mazbatayı alan yönetici istediği futbolcuya rayiç değerin çok üstünde bedel öderse ona hesabı sorulur (Bakınız; çöp transferler).
Veya bir futbolcuyu rayiç değerin çok altında istediği kulübe satarsa bunun da hesabı sorulur (Bakınız; Eskişehirspor’un 2.2 milyon euro teklif ettiği Mehmet Çakır’ın Ankaraspor’a bedelsiz verilmesi).
“Hesap sorulsa ne olur, çenenizi yorduğunuzla kalırsınız” diyorsanız, bizde “sizler gibi taraftarlar sayesinde ‘genel kurulda hesap sorma hakkı’ kazaya uğradığı için” der geçeriz…
Ancak bu durumun sürdürülebilir olacağı anlamına gelmez !
Şimdi gelelim Eyüpspor tanıtımına…
Önce piyasa değerinden başlayalım; bizim takımın 4.58 milyon euroluk değerine karşılık Eyüpspor’un değeri 14.28 milyon eurodur. Yani bizim 3 katımız…
Aşağıda sadece bu takıma süper ligden veya aynı ayardaki yabancı liglerden gelen futbolcuları sayacağım. Bir tane de süper lig takımlarının peşinden koştuğu ama Eyüpspor’u tercih eden Eze’yi…
. Harun Tekin (Kasımpaşa),
. Luccas Claro (Fluminense),
. Uğur Demirok (Kayserispor),
. Alparslan Öztürk (Galatasaray),
. Berkan Emir (Göztepe),
. Ömer Bayram (Galatasaray),
. Sinan Kurt (Adana Demirspor),
. İbrahim Akdağ (Kayserispor),
. Ahmet İldiz (Alanyaspor),
. Olivier Thill (Vorksla Poltava),
. Recep Niyaz (Gaziantep FK),
. Francis Ezeh (Adana Demirspor),
. Ryan Babel (Galatasaray),
. Eze (Keçiörengücü),
. Umut Bulut (Yeni Malatyaspor).
Yukarda 15 isim saydım. Aralarında ileri yaşta olanlar da var ama onlar zaten kenarda bekleyen ve 15 dakikada neticeyi değiştirebilen futbolcular.
Bizde bunlardan kaç tane var ?
Şimdi de bizim tüccarların acil para ihtiyacını öne sürerek Fenerbahçe’ye yaptığı ziyarete gelelim.
Fenerbahçe’nin tüccar yöneticileri ise bizimkilere Arda Güler’in satış payı hakkı olarak 1.3 milyon euro teklif etmişler. Vallahi cömert davranmışlar !
Siz gidip, “transfer tahtasını açamazsak puan silecekler, yasağın kalkması için bu parayı mutlaka almalıyız” derseniz, karşı taraf ellerine düşmüş olan talep sahibine acır mı ? 2.5 milyonu da verecekler ama Kayseri esnafı gibi zor vermiş gibi gösterecekler. Sizler de “pazarlıkta kazanan biziz” diye sevineceksiniz öyle mi ?
Yaşarsak görürüz; almanız gerekenin en fazla dörtte birini alırsınız, bizi de uzun yıllar konuşmak durumunda bırakırsınız…
Bir daha uçuşa çıkmadan önce hava durumuna iyi bakıp daha özenli hazırlık yapmanızı tavsiye ederim !