Ercüment Tunçalp

Bundan büyük kötülük var mı?

Yayınlama: 7 Haziran 2025 Cumartesi 21:20 Okunma: 722

Bundan büyük kötülük var mı?. Değil süper lige çıkartmak, Avrupa Kupalarına katılacak seviyeye getirsen ne yazar. Gençlerbirliği’nin maçına gitmemiş, hatta esas tuttuğu takım karşısındaki maçta yenilmesini istemiş, kadromuzdaki 3 futbolcunun ismini sayamayan bir sürü insanı kulübe üye yapmaktan daha büyük kötülük ne olabilir ?
Ne uğruna ?
Seçimde kazanmayı garanti altına almak için…
Buna değer mi ?!
Gençlerbirliği değerlerini, yönetime girmeden 3 gün önce bu kulübe üye olanlar bilemez. Zira gökten inme üye olan naylon üye kaydetmekten çekinmez…
Olay sıradanlaşmıştır.
Ve de olan olmuş; kulübün içi Galatasaraylı, Fenerbahçeli, Beşiktaşlı taraftarlar ile doldurulmuştur.   
Seçim bir yarıştır. Sportmence yapılması gereken bir yarışın şaibeli hale getirilmesi demek değildir. İşi sağlama almak için kapının önüne masa sandalye atıp, promosyon karşılığı adam kaydetmek de değildir.
Be insaf !
700 naylon üye (eğer sayı daha da artmadıysa) korkunun derecesini gösteriyor.
Demek ki siz gittikten sonra da büyük bir temizlik gerekiyor. 
Oysa bu tarafa kafa yormak yerine icraatı planmalanın önceliği olmalıydı.  
Personele bayramdan önce yapılan ödeme için Yetkiner kardeşim iyimser bir tavırla “Osman Sungur’un jesti” diye manşet atmış. Kendisine de söyledim, bir yöneticinin maaşı zamanında ödemek görevidir. Dolayısıyla kırk yıl da bir, o da seçime bir hafta kala zamanında ödemek görevi aksatarak yerine getirmektir ve bana göre jest ile bir ilgisi yoktur. 
Bana sürekli soruluyor; “kime oy verelim ?” diye…
Üç aday olduğuna göre bu doğru soru değildir.
“Kime oy vermeyelim ?” sorusu daha anlamlıdır.
Cevabım da elbette ‘Osman Sungur’a oy vermeyelim’ şeklinde olacaktır.
“Ama takımı süper lige o çıkardı.”
Takımı süper lige çıkartan hocamız Hüseyin Eroğlu’dur.
“Peki onu seçen kimdir ?” 
Recep Karatepe’yi seçen kimse Hüseyin hocayı seçen de odur. Dolayısıyla ilk seçim ikincisini eler, elde bir şey kalmaz. Yani siyah ile beyaz kadar farklı iki seçim varsa, torbadan isim çekildiği anlamına gelir.   
Bunun yanında  bizim saymaktan bıktığımız kadar defo vardır. Naylon üye kaydı tek başına yeter ama nakit akışı başta olmak üzere finansal başarısızlığı, şeffaf olmayan, bütçesi bulunmayan yönetim tarzını da yanına koyarsak ne demek istediğim daha iyi anlaşılır.  
Bütün camianın kurban bayramını kutlarım.

Değil süper lige çıkartmak, Avrupa Kupalarına katılacak seviyeye getirsen ne yazar. Gençlerbirliği’nin maçına gitmemiş, hatta esas tuttuğu takım karşısındaki maçta yenilmesini istemiş, kadromuzdaki 3 futbolcunun ismini sayamayan bir sürü insanı kulübe üye yapmaktan daha büyük kötülük ne olabilir ?

Ne uğruna ?

Seçimde kazanmayı garanti altına almak için…

Buna değer mi ?!

Gençlerbirliği değerlerini, yönetime girmeden 3 gün önce bu kulübe üye olanlar bilemez. Zira gökten inme üye olan naylon üye kaydetmekten çekinmez…

Olay sıradanlaşmıştır.

Ve de olan olmuş; kulübün içi Galatasaraylı, Fenerbahçeli, Beşiktaşlı taraftarlar ile doldurulmuştur.

Seçim bir yarıştır. Sportmence yapılması gereken bir yarışın şaibeli hale getirilmesi demek değildir. İşi sağlama almak için kapının önüne masa sandalye atıp, promosyon karşılığı adam kaydetmek de değildir.

Be insaf !

700 naylon üye (eğer sayı daha da artmadıysa) korkunun derecesini gösteriyor.

Demek ki siz gittikten sonra da büyük bir temizlik gerekiyor.

Oysa bu tarafa kafa yormak yerine icraatı planmalanın önceliği olmalıydı.

Personele bayramdan önce yapılan ödeme için Yetkiner kardeşim iyimser bir tavırla “Osman Sungur’un jesti” diye manşet atmış. Kendisine de söyledim, bir yöneticinin maaşı zamanında ödemek görevidir. Dolayısıyla kırk yıl da bir, o da seçime bir hafta kala zamanında ödemek görevi aksatarak yerine getirmektir ve bana göre jest ile bir ilgisi yoktur.

Bana sürekli soruluyor; “kime oy verelim ?” diye…

Üç aday olduğuna göre bu doğru soru değildir.

“Kime oy vermeyelim ?” sorusu daha anlamlıdır.

Cevabım da elbette ‘Osman Sungur’a oy vermeyelim’ şeklinde olacaktır.

“Ama takımı süper lige o çıkardı.”

Takımı süper lige çıkartan hocamız Hüseyin Eroğlu’dur.

“Peki onu seçen kimdir ?”

Recep Karatepe’yi seçen kimse Hüseyin hocayı seçen de odur. Dolayısıyla ilk seçim ikincisini eler, elde bir şey kalmaz. Yani siyah ile beyaz kadar farklı iki seçim varsa, torbadan isim çekildiği anlamına gelir.

Bunun yanında bizim saymaktan bıktığımız kadar defo vardır. Naylon üye kaydı tek başına yeter ama nakit akışı başta olmak üzere finansal başarısızlığı, şeffaf olmayan, bütçesi bulunmayan yönetim tarzını da yanına koyarsak ne demek istediğim daha iyi anlaşılır.

Bütün camianın kurban bayramını kutlarım.