Süper Lig'in 35. Haftasındaki Ahval

Süper Lig'in 35. Haftası takım olma  anlayışlarını,  teknik  kadro marifetlerini  ve  oyuncu performanslarını   ne’lere  ve  nasıl  bağladıklarını  gösteren çarpıcı açıklamalara  ve   maç sonu değerlendirmelerine  sahne   oldu.

Nasıl mı? Şöyle;

Okan  Buruk,  6-1’lik  skorla hezimete  uğrattığı  Sivasspor  maçını takımın birliğine ve Sivasspor teknik  ve yönetim kadrosunun  hafta içinde verdikleri “biz çok takımı  şampiyonluktan ettik(!)” ters  motivasyonuna   bağladı.

Fenerbahçe’nin  2  puan kaybederek rakibi Galatasaray’ın 6 puan  gerisinde kaldığı Konyaspor maçı sonunda İsmail  Kartal  ortaya çıkan  dramatik   sonucu  kendisine  bağladı.

İlhan Palut Galatasaray  karşısında   6   farkla  kaybettiği maçın bu  farklı  sonucunu  kendi teknik-taktik yönetimine dolayısıyla Rizespor’un takım performansına bağlarken;  Sivasspor teknik direktörü Bülent Uygun ise   6   farkla  kaybettiği  Galatasaray maçını hakeme bağladı.

Sergen Yalçın da kendi  evinde   kaybettiği  Pendikspor  maçının sonucunu  hakeme  bağlamazken;  takımı Antalyaspor’un Süper  Ligde  kalma başarısını kendine  ve  ekibine bağladı.

Memleketin futbol ulemaları Galatasaray’ın başarısını;  golcüsü Icardi’nin son 16 maçta  11  gol  atıp;  üç  gol pası yapmasına  bağladı.

Süper  Lig yayıncı kanalının  yorumcuları ise,  Fenerbahçe’nin hem oyun hem  skor olarak düşüşünü son 16  maçta  4  gol  atıp,  1 gol  pası veren Dzeko’ya ve  ligin ikinci  yarısında skora  hiç katkısı olmayan Szymanski’ye bağladı.

Hatayspor’un başarısızlığı 6 şubat   depremi sonucunda oluşan eşitsiz  koşullarda   rekabet  ve yarışa bağlandı.

Hatayspor’un  geldiği  durumu  Erce Kardeşler, “kaşar ekmekle”  idmana  çıkmaya bağladı.

Hatayspor  teknik direktörü Volkan  Demirel istifa  girişimini takımın  yaşadığı  parasal sorunlara dikkat  çekmeye  bağladı.

Galatasaray Süper  Lig  bitiminde  yeni yönetimini,  mevcut  başkanı  ve  bir  başkan adayıyla   genel  kurula gitme kararına bağladı.

Fenerbahçe, futboldaki kupasız  geçen  sezonunu yapısal  ve yönetsel sorunlar yerine; TFF’ye  bağladı.

Ankaragücü, Türkiye  Kupasında  Yarı  finale  gelmesini  ve  süper ligde kritik eşiği aşmasını olaylı hakem Meler krizini  iyi yönetmesine  bağladı.

İbrahim Üzülmez, Antalya  deplasmanında  aldıkları galibiyeti “iyi  çalıştıklarına ve değer görmek istediklerine”  bağladı.

İsmail Kartal, Galatasaray ile aralarındaki şampiyonluk yarışında oluşan 6 puanlık farkı   matematiğe bağladı.

Son haftalardaki hakem  performansları  VAR’daki  yabancı  hakemlere  bağlandı.

Her  olguya  ve olaya  görüntüsüz yorum  yapan futbol  yorumcuları,  Fenerbahçe’deki   kötü  giden  işleri,  Okan  Buruk’a bağladı.

Düşme hattının hemen üstünde olan Tümosan Konyaspor Süper Ligde kalmayı 1 puana bağladı.

TFF  yönetim  kuruluna  giren,  Stefan Kuntz’u getiren ve sonra da gönderen  Hamit  Altıntop  hafta içinde  bir   televizyon kanalına verdiği  röportajla,  Türk Futbolunun  gelişmesini kendine  bağladı.

Hamit Altıntop,  egosu tavan yapmış  bir  haleyi  psiko içinde  “kendisinin Türk Futboluna  değil; Türk futbolunun  kendisine  ihtiyacı  olduğuna(!)” bağladı.

Hamit Altıntop’un kendisinin  hangi  “derin  ve engin futbol  bilgilerine  ve yine kendisinin hangi modern  futbol vizyonuna? ve hangi  yeni futbol misyonuna? Türk Futbolunun neden  ihtiyacı  olduğuna?  ise konuyu bağlayamadı.

Şampiyonluk  hesapları Galatasaray’ın 6-1’lik Sivaspsor galibiyetinden sonra artık averaja bağlanmadı.

Memleketin futbol  ulemaları (!)Fenerbahçe, Konferans Ligi çeyrek finalinde Olympiakos'la eşleştiğinde,  Fenerbahçe’nin  daha kaliteli kadroya sahip  olduğuna  Olympiakos'un ise  bir  köy takımı olduğuna  bağlamıştı.

Sonuçta,  UEFA Konferans Ligi çeyrek finalinde turu  geçen ise  rövanş maçında Kadıköy'de Yunanistan temsilcisi Olympiakos'a penaltı atışları sonunda elenen Fenerbahçe  olmuştu.

Söz  Sonunda

Süper  Ligin  35.  haftasında bitime 3   maç kala Galatasaray işi  “şampi” ye bağladı.

“Eski  futbolculardan  yeni  ve çağdaş  futbol  yorumunun çıkmayacağı” somut bulgusu kanallar dolusu skor sever futbol yorumcularına bağlanamadı.

Memlekette, “bu   kötü  oyunun  bu kadar  para  etmediğine”  konu  bağlanamadı.

Futbol  paydaşlar  ile  gelişir ve yükselir.  Memlekette  futbolun  marka değeri adına yapılması  gereken  öncelikli adım;  “ilgili  paydaşları bir araya getirmek,   görüşlerini  almak  ve  uygulamada planlı  davranmaktır” görüşüne TFF bir türlü  samimiyetle  bağlanamadı.

Şampiyonluğa  giden  ve düşme  hattında olan  takımların maçlarının   aynı  gün aynı  saatte  oynanması gerekliliği  TFF tarafından bir türlü  karara  bağlanamadı.

Futbolda saha  içine  bakmanın yetmediğini, saha  dışında da siyasetten uzak  durulması  gerektiğine futbolu  idare edip  yön  verenler bir  türlü  bağlanamadı.

Futbol dışında da voleybol, basketbol,  tekerlekli sandalye basketbol, kürek  yarışları,  masa  tenisi,  boks, yüzme ve diğer amatör spor  branşlarındaki finallerde yarışkan ve başarılı olan Fenerbahçe’nin salt  futbol takımı değil; tümel bir  spor kulübü olduğu görüşü görsel ve antisosyal* medyada yer bulamadı.

*Anti-sosyal medya: “Gezegende her olgu, olay ve değişken zıttıyla  bilinir” ilkesiyle birlikte; sosyallik  ve sosyalleşmenin aynı iklimli, fizik-mekanlı yüz-yüzelikleri gerektirdiğinden  dolayı; bu çalışmada ve yazarın diğer yapıtlarında da bilinçli olarak kamuoyundaki sosyal medya kullanımının yerine; “anti-sosyal medya”  olarak kullanılmış ve kullanılmaktadır.

İletişim  ve Erişim

Dr.  Öğr. Üyesi, G.Ü. Gazi Eğitim Fakültesi, EBB Öğr. Üyesi.

e-posta        : mkara@gazi.edu.tr  
Web         (1): w3.gazi.edu.tr/~mkara 

Web         (2): https://avesis.gazi.edu.tr/mkara

Web         (3): www.yurtspor.com

Web         (4): www.mektepligazete.tebeşir

Web         (5): www.mektepligazete.bülten

Facebook (1):Kirizma
Facebook (2):MustafaKaraağaçlı
X                 :M_Karaagacli
İnstagram    : mustafakaraagacli1