Kalamış’taki Faruk Ilgaz Tesisleri’nde gerçekleşen toplantı, sadece bir bilgilendirme değil, aynı zamanda bir manifesto niteliğindeydi.
Koç, erkek ve kadın basketbol takımlarının sezonu kupalarla tamamlamasını “adil rekabetin olduğu yerde başarı kaçınılmaz” diyerek yorumladı. Futbolda ise transfer bütçesinin artırıldığını ve gençleşen kadroyla yeni sezona umutla bakıldığını belirtti. Jhon Duran ve Archie Brown gibi isimlerin yanı sıra Feyenoord maçına kadar iki yeni transferin daha açıklanabileceğini duyurdu.
Adidas ve Chobani ile yapılan anlaşmaların sadece finansal değil, sosyal sorumluluk açısından da değer taşıdığını vurgulayan Koç, Dereağzı’na kurulacak mini Olimpiyat köyüyle altyapıya yatırımın süreceğini söyledi. Ataşehir ve Kayışdağı projeleri ise imza aşamasında.
Koç, yüksek faizli borçların geride kaldığını ve 21 Eylül itibarıyla Bankalar Birliği anlaşmasının sona ereceğini açıkladı. Bu gelişme, kulübün mali bağımsızlığı açısından kritik bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor.
Konuşmanın en dikkat çeken bölümlerinden biri, sosyal medyada yürütülen sistematik karalama kampanyalarıydı. Koç, “Fenerbahçe içeriden zayıflatılmak isteniyor” diyerek camiaya uyanma çağrısı yaptı. Bu sözler, kulüp içindeki kutuplaşmanın geldiği noktayı da gözler önüne serdi.
Olağanüstü kongre için toplanan imzalar arasında sahte beyanlar olduğunu belirten Koç, bu sürecin artık bir irade beyanı değil, manipülasyon olduğunu söyledi. Seçim kararının imza sayısından bağımsız alındığını vurguladı.
Konuşmasını “Artık ileriye bakma zamanıdır” diyerek tamamlayan Koç, Fenerbahçe’nin bir spor kulübünden öte bir aile olduğunu hatırlattı. “Omuz omuza durursak hiçbir engel bizi durduramaz” sözleri, camiaya verilen birlik mesajının özeti niteliğindeydi.