Ankaragücü sahaya değil kulübe bakmalı...

Ankaragücü daha önce aynı hatayı yaptı.

Melih Gökçek ve oğlu Ahmet Gökçek kulübü borç batağına sapladı...

Transfer yasağı ve borçlar ile takım 2.Lig'e düştü.

Sonra mali yapı, altyapı, taraftar ilişkileri düzenlenmeden Süper Lig'e çıkıldı...

Sonra gelsin transferler, gitsin çöp oyuncular...

Sonucunu hep beraber görüyoruz.

Her Ankaragücü taraftarı takımının Süper Lig'de olmasını, Avrupa kupalarında mücadele etmesin ister...

Ama kulübün durumu ortada...

Transfer yasağı dosya sayısı 23'e çıktı...

Bir dosyadan ise 2 dönem transfer yasağı var...

Faruk Koca ve ekibi, futbolculara neredeyse hiç para ödememiş, borç almış başını gitmiş...

Futbolculara para ödemeyenler, kulübe parmak izi kapı kilit sistemi gibi saçma sapan kullanılmayan şeylere harcamış...

Ne gariptir!

Ankaragücü'nde acayip yolsuzlukları ortaya çıkaranlar ise saldırıya uğruyor...

"Neden vergi ve SGK ödemelerini yaptınız" diye...

Neyse konumuz bu değil...

Konumuz Ankaragücü yönetiminin bundan sonraki yol haritası...

Öncelikle Ankaragücü yönetimi, vergi ve SGK borçlarını ödemeyen yöneticilere dava açmalıdır.

Eğer yasal olmayan ödemeler varsa peşine düşmelidir.

Öncelik altyapı olmalı ve üreten, yukarıya futbolcu yollayan bir yapıya dönüştürülmelidir.

Altyapıdan gelen oyuncuların iştahı bile Ankaragücü'nün bu ligde kalmasına yeter...

Şimdilik 2 dönem kalıcı transfer yasağı var.

Parayı ödesen de kalkmaz...

Trendyol 1.Lig'e çıksan da ilk yarıda bu kadro ile sıfır puan alırsın...

2. yarıda transferi açtık diyelim...

Kümede kalmaya yeter mi?

Onun için gerçekçi davranmakta fayda var.