Başakşehir’i akıllı bir oyunla yendik, bir şutumuz da direkten döndü. Volkan hocayı ve bütün takımı kutlarım. Önemli bir dönemeci geçtk, Galatasaray maçı öncesinde de moral oldu. 

Elbette oyunun eleştirilecek çok yönü vardı. Maçın ilk yarısında attığımız gole kadar kurduğumuz baskı, ikinci golü attığımız 53. dakikadan sonra tam tersine döndü ve biraz da şansın yardımı ile 3 puanı cebe koyduk. Olsun, tersi durumu çok yaşadık, bu gün de böyle olsun…

Bu günkü maçın önüne geçen bir olay yaşadık !

Gençlerbirliği’nin eski Sportif Direktörü Ali Ekber Düzgün detaylı bir açıklama yaptı.

Baştan söylemeliyim; yanlış transferlerin, kulüp içindeki tuhaf işlerin tek sorumlusu yok. Bu bakımdan kimsenin yanında veya tamamen karşısında değilim. Zaten buna da gerek yok çünkü her şey apaçık ortada…

Anlatılanları sadece tahmin ediyorduk, teyit edilmiş oldu…

- Menajer oyunları zaten ortaya çıkan işin kalitesinden belli oluyordu. Sadece şeklini ve yöntemini anlamış olduk.

- İçimizde fanatik Fenerbahçe Kulübü üyeleri olduğunu zaten biliyorduk, işi abarttıkları bu gün açığa çıktı. Sakaryaspor maçımız oynanırken; “tribündeki yöneticilere Kadıköy’deki maçtan fotoğraf gönderen” ve kulübümüzü hiçe sayan hadsizin hâlâ aramızda olması ve tepki görmemesi çok garip değil mi ?

Görev aldığı takımın maçı yerine taraftarı olduğu takımın maçına gidiyor; bu da yetmiyor, “ben buradayım” diyerek içimizdeki arkadaşlarına selam gönderiyor.

Camiayı uyarıyorum; bu arkadaşın Fenerbahçe ile oynayacağımız maçta, yetkili olduğu Gençlerbirliği Kulübü’nü sıkıntıya sokma ihtimali vardır. Tedbir alın !

- Seçimli genel kurula 20 gün kala alt yapı kadrosunu tamamen değiştirmeye girişmek hangi etik kurala uyar ?

Eğer kongre kararı alınmışsa (vakıf, dernek, meslek örgütü vb), o saatten itibaren her türlü karar seçim sonrasına bırakılır. Bu basit kuralı bilmeyenlerin yönetimi altında olduğumuzu artık farkedelim…

- Eğer “ne biliyorsun genel kurula gideceğimizi” deniyorsa, ben de ‘verdiğiniz söze güvenmeyelim mi ?’ diye soracağım.

Yarın ayın 8’i, hâlâ kongre duyurusu yok, hatırlatayım dedim…

Biraz da oy kullanacak renktaşlarımıza…

- Paralı yönetici isteniyorsa; sezon başında yaşadığımız gibi verdiğinin iki katını çöp transferlere harcayacak bir adayın tercih edilmemesi gerekir.

Böyle bir olası başkan adayının parasız yöneticiden fazlası yoktur, eksiği vardır. Zira parasız yönetici kulübü bu kadar borca sokmaz. Harcama için kaynak bulamadığı durumda da düşeriz. Olsun, sanki bu büyük borçla bu sene değilse önümüzdeki yıl düşmeyecek miyiz ? Bu senaryoda sportif sonuçlar aynıdır ama borç miktarı farklıdır. “Beterin beteri var” sözü kenarda dursun !