Gençlerbirliği için yılın en zor haftası yaşandı. Genel Kurul’da iki Başkan adayı da çekilince, kısa bir şaşkınlıktan sonra Arda Çakmak hızır gibi yetişti.

Volkan Demirel’in istifa gerekçesine saygı duymak gerekir. Ancak gerek bu ani gelişme, gerekse birikmiş futbolcu alacakları biraz dengeyi bozdu.

Toparlanma çabuk olsa da Kasımpaşa maçına tam hazır çıkıldığı söylenemez. Dolayısıyla bu maça o gözle bakmakta fayda vardı. Ancak yine de korktuğumuz olmadı.

Neticede maaşlar ödendi, yeni teknik ekip göreve başladı. Metin Diyadin bizim için bir hocadan çok daha fazlası olduğu için zamanlaması iyi oldu. Yardımcısı Özcan Bizati’de birlikte güzel günler yaşadığımız eski bir arkadaşımızdır. Bu bir haftalık gelişmeler dışında, üç ay önceki tahminim de gerçekleşmiş ve kulüp eski sadık çalışanlarının geri dönmesini sağlamıştır.

Beni tanıyanlar bilirler, her zaman renktaşın da yamuk davranışını görmezden gelemem. Doğuştan Gençlerli de olsa bozuk tane varsa ayıklanmasını arzu ederim.

Yukarda belirttiğim gibi aceleye gelmiş bir süreçte her şeyin dört dörtlük olması beklenmez, yani hata payı vardır. Bunun için de biraz hoşgörü gerekir…

Ancak üretim hattına karışmış defolu malzemeler yakından izlenmelidir ki düzen bozulmasın. Yeni üretim şefini kalite kontrol açısından uyardığım için şimdilik bu kadarıyla yetiniyorum. İnşallah hiç olmazsa bundan sonra işletme kapısından bozuk malzeme girişi engellenebilir. Temennim bu…

Maça gelince;

Santraforumuz olmadan alınan 1 puan değerlidir. Maçın ilk yarısı düşük tempolu, top kayıplarının çok olduğu, seyir zevkinin olmadığı şekilde geçti.

16. dakikada Metehan’ın güzel ortasına sadece dokunmak kalmıştı ama orada Niang vardı (!). Yine saçımızı başımızı yoldurdu. Artık dua etmemiz gerekiyor; ‘o topa dokunamadığına göre top ona dokunsa da tabelayı değiştirse’ diye…

İlk yarıda gol beklentimiz rakipten fazlaydı ve o da yukarda belirttiğim kaçırılan net gol pozisyonundan kaynaklanıyordu.

İkinci yarıda Kasımpaşa daha hareketlendi ve her şey tersine döndü. Buna rağmen 54. dakikada yine Niang’ın kaleye vurduğu top taca gitti…

Kasımpaşa’nın bu yarıda aşağıda belirteceğim şekilde 2 net gol pozisyonu vardı ve bu sayede 90 dakikanın sonunda gol beklentisinde öne geçti.

67. dakikada Velho çok tehlikeli bir gol girişimini engelledi…

89. dakikada da Zuzek kaleye girmek üzere olan topu çizgiden çıkardı…

Sonuç olarak; Ocak ayında ilk iş gol yeteneği olan bir santrafor almaktır. Üstelik Trabzonspor maçında o mevki boştur (kart cezası). Ama elimizde alternatif vardır. Sakın kimse “stoperden santrafor olur mu ?” demesin, Sinan Osmanoğlu çok isabetli çözüm olur. En iyisini teknik ekip bilir ama bunu da söylemesem rahat edemezdim…