Direkt gösterilen 2 kırmızı karta rağmen alınan 1 puan kıymetlidir ama Erhan’ın emeklerine de yazık olmuştur. Bu sorumsuz iki futbolcuyu buna iten sebepler araştırılmalıdır. Ya disiplin eksikliğinden ya da ödeme eksikliğinden kaynaklanabilir. Ancak bir gerçek var ki, arkadaşlarının mücadelesine ihanet etmişlerdir. Transferlerde geç kalmanın bedeli olarak ilk 5 haftada 15 puanın 1’ini bile alamadık. Önümüzdeki haftalarda bunun ne kadarını telafi edebileceğimizi bilmiyoruz. Zira saha dışında daha büyük dertlerimiz var…
Bir kulübü başarıya götüren yol aile olmaktan geçer. Yani sadece sahadaki futbolcularla neticeye varamazsınız. Zaten bunu futbolcular da kabul eder ve “bizim bu başarımızda malzemecisinden mutfak görevlisine kadar herkesin katkısı var” şeklinde benzer sözler kullanırlar. Eskiden bizde de öyleydi…
Bu gün ise yönetim Gençlerbirliği tarihinde bir ilke daha imza atmıştır.
Birçok kulüp eski çalışanı işten çıkartılarak veya ayrılmaya zorlanarak kadrolaşmanın önü açılmıştır. Bunun ne anlama geldiğini söylemeye bile gerek yoktur. Çoğu babadan, dededen taraftar olan, bir kısmı da kıdemli Gençlerbirliği Genel Kurul üyeleridir.
Elbette kusuru bulunan bir çalışanla yollar ayrılabilir. Ancak yapılan bu değil, toptancılıktır. Naylon üye merakı, şimdi de onların içinden yeni bir yapılanmayı gündeme getirmiştir. Camia önce bu gerçeği bilsin !
Şimdi son zamanlarda kulüp dışında kalan bu arkadaşlarımızı tanıyalım ve kayda geçirelim…
Harun Erol : Tam 45 yıl önce alt yapımızdan çıkmış ve bazı kulüplere kiralık olarak gidip gelse de, 1980-1991 yılları arasında bonservisi hep kulübümüzde kalmış bir eski futbolcumuzdur. Aynı zamanda iyi bir taraftardır ve bunun için de daha fazla dayanamamış ve yönetim kurulundaki görevinden ayrılmıştır.
Pınar Ambar : Destek A.Ş’den ayrılan bu arkadaşımız 27 senelik çalışandı. Rahmetli babası benden de eski yönetim kurulu üyesiydi. Ambar ailesinin bütün dünyası Gençlerbirliği idi.
Özhan Yüksel : Çocukluklarından beri tanıdığım Gökhan ve Özhan kardeşler (en az 25 senedir) uzun yıllar bizim tribünlerin en renkli simalarıydı. Özhan iyi bir eğitimin ardından futbol sevdasından hiç vazgeçmedi ve sürekli kendisini geliştirdi. Mehmet Soylu bunun için bu arkadaşımızı kulüp içine sokmayı başardı. Yakın zamanda Özhan’ı aynen Hasan Çetinkaya gibi bütçesi yüksek takımlarda veya sınırlarımızın dışındaki kulüplerde çalışırken görürsek şaşırmayalım. O zaman ne kaybettiğimizi daha iyi anlayacağız…
Seçkin Topçu : 2000 yılından beri hiç ara vermeden Gençlerbirliği alt yapısının temel direği olmuştu. Elbette o da koyu bir taraftardır…
Kendisi, Rahmetli Cavcav’ın görüşlerine en fazla değer verdiği bir hocaydı.
Öğretmen olarak insani ilişkilerdeki becerisi yanında, planlı ve programlı çalışmalarıyla da öne çıkıyordu.
Ali Ekber Düzgün : Kulübümüzde 2005-2007, 2012-2015 ve en son da 2024-2025 yılları arasında değişik görevlerde bulunmuştur. Yani Gençlerbirliği’ne yabancı birisi değildir. Arkasından çok konuşulduğu için kendisi cevap verse de hatırlatmakta yarar görüyorum; Düzgün, UEFA B, A ve elit düzeylerde TFF antrenör eğitimlerinde uygulamalı ve teorik dersler verecek kadar uzmandır.
Sedat Öztürk : Rahmetli Hayri ağabeyin (Güler) 25 yıl önce kulübe kazandırdığı bir kardeşimizdi. Muhasebe sorumlusuydu. Yani mesleki bilgisi, Ankara’nın en başarılı mali müşavirlerinden ve aynı zamanda tam 30 yıl boyunca mali işlerden sorumlu asbaşkanımız olan Güler tarafından kabul görmüştü.
Ayhan Çelikel : Rahmetli Atilla ağabeyin (Aytek) 29 yıl önce kulübe kazandırdığı bir kardeşimizdi. Personel ve tesis sorumlusuydu.
Hüsnü İçer : Kulübümüze en yeni katılan bir çalışanımız olmasına rağmen o da 6,5 yılını doldurmuştu. Satınalma sorumlusuydu.
Takım otobüsü şöförü Nevzat Damcı ve alt yapı temizlik görevlimiz Bahriye hanım da aramızdan ayrılan değerli çalışanlarımızdandı…
Diğer ayrılan yönetim kurulu üyelerimizi şimdilik saymıyorum, zira devamı gelecek. Liste tamamlanınca başka bir yazının konusu yapabiliriz…
Hepsine kulübümüze yaptıkları hizmetlerden dolayı teşekkürlerimi sunuyorum.
Sonuç olarak; bu arkadaşlarımızdan bir kısmı gelecekte tekrar görevlerine dönecekler ve hep içerde olacaklar ama bu gün o kararı verenler dışardan seyretmekle yetinecekler.
Kulüpte tecrübeli çalışan kalmayınca şaşırtıcı duyumlar alıyoruz. Eğer bunun zararı kulübümüze dokunmayacak olsaydı bu konuya hiç girmezdim.
Tesislerimizde ticari faaliyet yapılamaz !
Bunu ben söylemiyorum, 2010 yılında Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü ile imzalanan “Kullanım Hakkı Devir Protokolü” söylüyor.
Protokol, “sözleşmenin konusunu oluşturan alanda yapılmış spor tesisleri, sporun geliştirilmesi dışında hiçbir şekilde ticari bir amaç için kullanılamaz ve tahsis edilemez” diyor. Dolayısıyla kafeterya, mağaza ve otopark, işletmeci firmalara devredilemez. Uyarmak istedim !