İlk haftaki rakibimiz geçtiğimiz sezonu 3. sırada tamamlayan Samsunspor.
Üstelik deplasmanda oynayacağımız için zorluk derecesi yüksek maç. Ancak ne takımları kendi sahasında dize getirmiş olan takımımız için peşinen kabul edilecek olumsuz bir skor olamaz. Geçtiğimiz sezon da gösterdiğimiz mücadele gücümüzle favori olmadığımız birçok maçı kazanmıştık.
Ancak yine de kağıt üzerindeki duruma da bakmak zorundayız. Rakibin bu günkü piyasa değeri 33 milyon euro (bizim 5 katımız). Buna rağmen kadroya yeni ilaveler yapıyorlar.
Kadrolarında, piyasa değeri 2 milyon euro üzerinde olan tam 8 futbolcu var. Bunları, Okan Koçuk (2,20 m.), Rick van Drogelen (2,70 m.), Antoine Makoumbou (3,50 m.), Carlo Holse (3,80 m.), Olivier Ntcham (2,80), Arbnor Muja (3,40 m.), Marius Mouandilmadji (3,50 m.), Landry Dimato (2,50 m.) şeklinde sayabiliriz. Braga’dan Joe Mendes (3 m.) ile ise anlaşmak üzereler…
Bunları neden saydım ?
Bizde henüz bu ayarda tek transfer yapılmadı.
Şu anda kadromuzdaki en pahalı futbolcu Thalisson (700 bin euro)…
Bilindiği üzere süper ligde takımlar yarıştığı gibi bütçeler de yarışıyor. Bunun için bütçeyi yarıştıramadan takımı yarıştıramazsınız. Kaldı ki “ne kadar ekmek, o kadar köfte” sonucuna uygun olan önümüzde onlarca örnek var.
Peki bu durumda geriye sezonun tamamı için ümitli olmamızı gerektirecek ne avantajımız kalıyor ?
Hocamız Hüseyin Eroğlu’nun bu ligin de en iyilerinden olması…
Ancak kendisinin sihirbaz olmadığını da unutmayalım. Elde yeterli malzeme olmadan iyi yemek yapılamaz.
İşte bunun için ısrarla kaliteli yeni transferler bekliyoruz.
Bir de, “kadroda dengesizlik olmasın, futbolcular arasında belli ücret seviyesini koruyalım” düşüncesi var ki, bana göre temelden yanlıştır. Zira yetmiş milyonluk Osimhen ile beş milyonluk Ahmet Kutucu pekala yan yana oynayabiliyorlar. İkincisi, birincinin başarıya katkı farkını biliyor ve bunu kabullenebiliyor.
Futbol her zaman sürprizlere açıktır ama bu durum sürdürülebilir değildir. Sezon içinde 4-5 maçta olağanüstü başarıya ulaşılabilse bile sezonun tamamında tatmin edici sonucu getirmek o kadar kolay olmaz.
Peki o zaman hâlâ neyi bekliyoruz ?
Eğer “borçlanmayalım ve risk alalım” gibi bir niyet varsa, bunu ben de destekleyebilirim. Ancak bu durumda da “süper ligde kalıcı olalım, hatta ilk 5’te yer alalım” hayaline katılamıyorum…
Erhan Erentürk’ün tam 8 gün boyunca TFF ve Transfermarkt kaynaklarında kulüpsüz görünmesi çok şükür sona erdi. İnşallah bu vesile ile biraz şeffaflık ve biraz da kurumsallık Beştepe’ye uğrar.