Milletler Ligi’nde erkek voleybol takımımız 8 maçta 6 yenilgi aldı. Maçları sayısal olarak değil ama performans olarak dar bir kadro ile oynuyorlar. Demek ki alt yapıdan beslenemiyorlar.
Kadın takımımız ise tam tersine Milletler Ligi’nde 8 maçta 1 yenilgi aldı. İlk hafta ve ikinci hafta maçlarını farklı bir kadro ile oynamalarına rağmen…
Yani kadın takımımızda kim oynasa farketmiyor. Alttan gelen yeni oyuncular sanki yılların tecrübesini sahaya yansıtıyorlar.
Peki bu durumda…
Biz voleybol ülkesi sayılır mıyız ?
Hayır. Bu çok iddialı bir sözdür. Doğrusu biz kadın voleybol ülkesiyiz.
Zira sürekli olarak dünyanın en iyi 4 takımı arasında yer alabiliyoruz.
Elbette erkek takımımız için böyle bir söz çok anlamlı olmaz. Aynı zamanda kadın voleybolcularımıza da haksızlık olur !
Peki hangi ülkeler “voleybol ülkesi” tanımını hakediyor ?
İtalya, Polonya, Brezilya…
Zira bütün takımları her zaman ilk 5 içinde yer alabiliyorlar.
TRT spikeri maçları anlatırken ilginç yorumlar da bulunuyor, Slovenya yenilgisinden sonra bir oyuncumuzun sakatlığı sebebiyle hayıflanıyor.
Be kardeşim 85 milyonluk bir ülkeyiz. Slovenya, Esenyurt- Küçükçekmece kadar bir yer. Nüfusu da 2 milyon…
Arada 40 kat fark var. Sporcu kaynağı olarak iki ülke kıyaslanabilir mi ?
Üç voleybolcumuz sakat olsa ne farkeder ? Kenarda aynı ayarda 1 takım daha hazır tutamıyorsak nasıl voleybol ülkesi olabiliriz ?