Tane tane anlatayım !

Bu kadroya bu futbolu oynatan Hüseyin hocaya helal olsun. Eğer ekibi ile birlikte sezon başında gelmiş olsaydı, hem takım daha fazla puan toplardı hem de bizler taraftar olarak dizlerimizi dövmezdik. Esenler Erokspor maçında da hocanın oyun planını harfiyen uygulayan ve 90 dakika mücadeleyi bırakmayan ekibimiz de her türlü övgüyü hakediyor. Demek ki bir hoca hemen hemen aynı kadro ile bu kadar farklı üretim yapabiliyormuş…

Bu önemli değişikliği göremeyenler bana “neden değiştin ?” diye soruyorlar…

“Vay sen daha önce bu takım için ‘süper lig hayal’ demiştin. Şimdi ise play off a kalırız’ diyorsun.”

Bunu söyleyenlerin bir kısmı yazdıklarımı sürekli veya dikkatli okumayanlar...  

Bir kısmı da zaman, mekan ayrımı yapmadan hep aynı yorumu bekleyenler…

Ben son yazımda belirttiğim gibi hâlâ iyi bir santrafor alınmazsa ‘süper lig hayal’ diyorum. Zira play off a kalmakla iş bitmiyor. Arka arkaya 3 maçı da kazanmak gerekiyor. O da golcünüz yoksa nafiledir…

Şimdi gelelim daha önce söylediklerime…

- Tarih; 11 Ağustos 2024, yazımın başlığı “İttire ittire ancak bu kadar”

Yazının özeti; “ Kocaelispor Gençlerbirliği’ni 2-1 yendi. Her iki takım da lige hazır gözükmedi. 35 kişilik kadroda şu anda en az 10 futbolcu bu ligin seviyesinde değildir. Düşme tehlikesi yaşamayız ama kimse bu şartlarda daha fazlasını beklemesin. Zira bu bir kadro yarışıdır, yedek kulübesinden gelenlerin takıma katkı veremediği dün gece izlenmiştir” demişim.  

Peki bu yazının yayımlandığı tarihten bu güne kadar ne değişiklikler olmuş ?

Başarısız olan hoca 24 Aralık 2024 tarihinde görevinden ayrılmış.

Giden futbolcular: Musa Şahindere (28 Ağustos 2024), Atalay Gökçe (27 Ağustos 2024), Akabueze (17 Eylül 2024), Emirkan Demir (2 Eylül 2024), Baran Başyiğit (2 Eylül 2024), Halit Yılmaz (5 Eylül 2024), Jimmy Durmaz (12 Aralık 2024), Aias Aosman (1 Ocak 2025), Djitte (31 Ocak 2025) ve Yatabare de futbolu bıraktığını açıklamış.

Gelen futbolcular: Çağrı Fedai (16 Ağustos 2024), Emirhan Ünal (28 Ağustos 2024), Matej Hanousek (16 Ocak 2025), Joca (5 Şubat 2025), Daniel Popa (7 Şubat 2025), Leo Gauche (7 Şubat 2025).

Hüseyin Eroğlu ise en önemli transferdir. Şimdi bu kadar değişikliğe rağmen inatla aynı yerde mi kalmalıyız ?

- Tarih: 18 Ağustos 2024, yazımın başlığı “Bu hocayla olmaz” 

Hoca değişirse iyileşme olacağını 6 ay önce söyleyen bir kişiye teşekkür etmek yerine “o gün öyle, bu gün böyle” eleştirisi biraz anlamsız kaçmıyor mu ? 

- Tarih: 28 Eylül 2024, yazımın başlığı “Böyle başa böyle tarak”

Yazının özeti; “maçları tek devre oynatan hocadan kurtulmalıyız.”

- Tarih: 6 Ekim 2024, yazının başlığı “Kadro derinliği olmadan bu kadar”

Yazının özeti; “Gökhan Altıparmak, Jimmy Durmaz ve Yatabare bu lige uygun futbolcular değil” demişim.

O günden şimdiye kadar bu konuda neler değişmiş ?

Yatabare futbolu bıraktığını açıklamış, Jimmy Durmaz 3. lige transfer olmuş, Djitte ayrılmış, Gökhan’da muhtemelen bu gün son defa oynamış olacak.  

- Tarih 4 Kasım 2024, yazımın başlığı “Tek devrelik Gençlerbirliği”  

Yazının özeti; “Hoca hâlâ maçların yarısını boş geçiyor. Ve hâlâ ligin en az gol atan takımıyız. Bunda sorumluluğu olan teknik ekip hakkındaki olumsuz görüşüm devam ediyor” demişim. Şimdi yeni hoca ile birlikte 90 dakika aynı enerji ile oynayan bir takım ortaya çıktı ama bazıları “neden görüşün değişti ?” şeklinde ısrarla soruyorlar. Birader ben değişmedim, takım değişti. Sadece durum tespiti yapıyorum. Üstelik söylediklerim de teker teker yapılıyor…

- Tarih 23 Kasım 2024, yazımın başlığı “İşte futbol bunun için güzel”

Bu yazı Ankaragücü’nü yendiğimiz maçtan sonra yazılmıştır. Ve tabelaya göre yazmadığımın kanıtıdır.

Yazının özeti; “Tabelaya bakarak bundan sonrası için farklı bir şey söylemek mümkün değildir. Eğer play off mücadelesi isteniyorsa ocak ayında kaliteli 2-3 takviye şarttır. Yoksa iki ileri bir geri, sezon sonunu orta sıralarda bir yerlerde bitiririz. Hâlâ bir golcümüz yok, gol atan stoperimiz var” demişim.  

Sonuç olarak; ligin ilk yarısı ile bu günkü şartlarda önemli değişiklikler oldu. Yani o takım gitti, başka bir takım geldi. Bu değişikliğin oluşması ise tecrübesiz bir hocanın gitmesi ve yerine en tecrübelisinin gelmesi ile gerçekleşti. Performansı düşük olan futbolculardan çoğu gitti, yerlerine yenileri geldi.  

Hocanın defansa öncelik veren oyun planı ile 6 haftada kalemizde 1  gol gördük.  Tek devrelik oyun gitti, yerine 90 dakikaya yayılan bir mücadele gücü geldi.

Bu kadar değişikliğe bakmadan sadece papağanlar sürekli ezberlediklerini tekrarlarlar. Kaldı ki şimdilik sadece play off u mümkün görüyorum, daha fazlasını değil. Romanya^dan, santrafor olarak 15 lig maçında tek golü olmayan Daniel Popa ile anlaştıklarını duyuyoruz. Yine bir menajer oyunu ihtimali var. Diğer anlaşılan genç Brezilyalı santrafor Leo Gaucha ise kapalı kutu. Yani Süper lige giden yolda bunların içinden iyi bir santrafor çıkmazsa netice almanın hâlâ hayal olduğunu söylüyorum. Başarının derecesi ne olursa olsun, finansal açıdan ise geleceğin karanlık olduğunu da tekrar ediyorum.

Anlaşılmış olduğumu ümit ederim…