Kendi sahamızda Alanyaspor ile berabere kaldık. Takımın başında kolay olanı zora sokan bir hoca olduğu için ilk yarıyı çöpe attık. Onyekuru’nun yürüyecek hali yoktu. İlk devrenin sonuna doğru 1 metre önündeki topu taca kaçırdı. Anlaşılan hoca oyuncuya moral vermek istemişti. Bir de arkasına Abdurrahim eklenince işin tadı kaçtı. İkinci yarıya Onyekuru yerine Metehan girince oyun birden hareketlendi. Diğer kardeşimiz de çıkıp Hanousek’in dahil olduğu oyun bizim lehimize döndü ama zaman yetmedi. Alt liglerde bu tip denemeler yapılabilir, ancak süper lig maçına en güçlü kadronla çıkacaksın. Haftada tek maç oynandığına göre rotasyon ihtiyacı da yoktu.
Oyuncuların sürekli hakemle diyaloğa girmeleri geçen haftanın eseridir. Uzun süre penaltı istedikleri pozsyonda; kolları tamamen kapalı olan bir futbolcunun top neresine çarparsa çarpsın penaltı olmaz. Bunu biraz daha açalım mı ?
Geçen hafta taraftar kimliğimizle yeri göğü inlettik. Sonra hakem yorumcularını dinlediğimizde; dört hakem yorumcusundan üçü (Bülent Yıldırım, Deniz Çoban, Bahattin Duran) iki kırmızı kartın doğru olduğunu belirttiler. Sadece Bünyamin Gezer ilk kırmızı kartın doğru, ikinci kırmızı kartın ağır olduğunu söyledi. Dolayısıyla bu sorumsuz arkadaşların kusurunu gözlerden kaçırmak takıma zarar verirdi…
Hoca bile bu konuda “İlk kırmızı kart için bir şey demiyorum ama ikinci kırmızı kartın ağır olduğunu düşünüyorum” demişti. Kaldı ki koca bir ilk devreyi 11’e 11 oynamıştık, ikinci oyuncumuz da uzatma dakikalarında oyun dışı kalmıştı.
İkinci 45 dakikayı bir kişi eksik oynayan bir takımı, aşağıdaki istatistikler affettirebilir mi ?
İşte Kayserispor maçının istatistikleri…
Topla oynama: bizim % 28, rakibin % 72
Toplam şut: bizim 2, rakibin 23
İsabetli şut: bizim 1, rakibin 6
İsabetsiz şut : bizim 1, rakibin 14
Direkten dönen şut: rakibin 1
Kaçan net pozisyon: bizim 0, rakibin 2
Gol beklentisi: bizim 0,14, rakibin 2,44 (17 kat)
Rakip ceza sahasında topla buluşma: bizim 1, rakibin 34
Korner: bizim 0, rakibin 10
Toplam orta: bizim 4, rakibin 51
İsabetli orta: bizim 1, rakibin 7
Bu mu bizim hakettiğimiz 3 puanlık maç ?
Önce özeleştiri gerekir ki, hatalardan ders çıkarma imkanı olsun…
Bize ait rakamların sadece tam kadro oynadığımız birinci yarıya ait olduğunu varsaysak bile aradaki bu uçurumun izahı olabilir mi ?
Hocanın öncelikle yukardaki tabloyu açıklaması gerekmez miydi ?
Yok yine öyle olmadı,, “dokuz kişi ile oynadık ya, bütün suç hakemde” gerekçesi duruma hakim oldu.
Peki teknik ekibi ve sorumsuz futbolcuları uyarması gereken yönetimin sözcüsü ne dedi ? “Futbolcularımıza tahrik var.”
Yani her tahrik olan futbolcu cezayı kendisi kesecek !
Şimdi diğer futbolcular da hayli rahatlamıştır, “biri beni tahrik etse de gününü göstersem” düşüncesiyle. Aynı yönetici bir güzellik daha yapıyor,”Üç maçta 8 puanımız gitti” şeklinde…
Vay anasına sayın seyirciler, bu kadar özeleştiriden yoksun ama hesabı kuvvetli bir yönetim ile yolumuz açık olsun !
Onyekuru meselesi tam bir kangrene dönüştü. Yani yıllık maliyeti 2 milyon euro olan futbolcuyu bile bile alan heyetin de bir sorumluluğu bulunmuyor…
İşte biz sürekli “cambaza bak” durumunu yaşadığımız için başımız bir türlü dertten kurtulmuyor. Nispeten kolay haftaları boş geçip, zor haftalarda telafi edilmesini beklemek hayaldir. Zira perşembenin gelişi çarşambadan bellidir.
İşte bundan sonraki ilk 5 maçımızdan üçü, ligin ilk 5 sırasındaki Beşiktaş, Göztepe ve Galatasaray ile dir. Diğer ikisi de Konyaspor ve Başakşehirle…
Evet düşme tehlikesini aklımızdan geçirmiyoruz ama bu maç programı da korkutmuyor değil…
Sonuç olarak; oynanan futbola göre Kocaelispor, Karagümrük ve Eyüpspor’dan biz daha iyi takımız. Üstelik Antalyaspor, Kayserispor ve Eyüpspor’a transfer yasağı gelmiş durumda. Bunlar bizi rahatlatan gelişmelerdir ama ille de son dakikaya kadar bu korkuyu yaşamamız mı gerekiyor ?
Sadece geçen yılki mücadelenin ve futbol aklının tekrar devreye girmesi bizi rahatlatabilir…