1.Türkiye Futbol Coğrafyası’nda ‘’Futbol’’ Adı Verilen Oyun
Türkiye futbol ikliminde her düzey ligde sezon bitti.
Şampiyonlar ve bir alt lige düşenler belli oldu.
Memleket olarak bir olayı abartmada ve dramatize etmede üstümüze yok!
Şampiyonlar mutlu bir alt lige düşenler üzgün.
Türkiye Futbol Coğrafyası’nda adına ‘’futbol’’ denilen oyunda her seviye ligde taraftar mutlak başarı bekliyor.
Bu ölçüt; “başarı yoksa sevmem”e getiriyor.
Başarıya odaklı sevgi ise, türübün protestolarını haklı gösteriyor.
Elbette yerinde, maç sonunda protesto haktır.
Başarısızlıkta sevmeme meyilli, taraftar, büyük laflarla övülüyor.
Taraftarı “büyüklük” böbür diliyle övme klişesi her zaman haklı bulunuyor.
Oysa, sevgi gösterme her koşulda gönülden tek taraflıdır.
Takımlarının sportif başarısızlıklarında acı hissetme derecesini farklı yaşayan taraftarlar Anadolu insanının “almadan vermek” büyüklüğünü unutmamalıdır.
Çünkü; almadan vermede; Anadolu Aile Yapısı önemli bir rol modeldir.
Çünkü; insan nefes alırken değil; verirken rahatlar.
Başarı fotoğraflarının yanında, sert çöküşlerde bu oyunun içinde oluyor.
Sert çöküşlerin her takımın bağlamına göre değiştiği gerçeği nedense görülmüyor.
Medyatik figürlerden ve zengin iş adamlarından bilimsel yönetimli profesyonel futbol yönetiminin olamadığı gerçeği ise yıllardır “es geçiliyor!”
2.Futbolun Endüstriyel ve Sosyolojik İklimi
Nereden bakılırsa bakılsın! “bu oyunun “para”sız oynanmayacağı; paranın da ancak; etkili, verimli, planlı, tutarlı ve yeterli yönetilmesiyle kulüp ve takım olunacağı göz ardı ediliyor.
Futbol, sadece futbol olmayıp; sosyolojik, kültürel ve psikolojik formasyonları da içinde barındırıyor.
Çünkü;
Futbol sadece bir oyun değildir. Çünkü futbol sosyolojidir, psikolojidir, toplumun kültürel bir aynasıdır.
Çünkü futbol;
Bireysel ve toplumsal etkileşimdir.
Sosyolojik olarak muhabbete vesiledir.
Tavır olarak eğlencedir.
Etkinlik olarak seyir halidir.
Yarışkanlık olarak büyük rekabetlere vesiledir.
3.Avrupa Şampiyonlar Ligi’nde Şampiyon PSG ve Şiddet
1970 yılında Fransa'nın Paris şehrinde kurulan PSG-Paris Saint-Germain tarihinde ilk kez 2025 Avrupa Şampiyonlar Ligi’nde şampiyon oldu.
PSG, A Milli Takımın kaptanı Hakan Çalhanoğlu’nun da yer aldığı İtalyan temsilcisi “İnter’i sahadan sildi” dedirten 5-0 gibi açık skor’la geçti. Maç sonu Fransa'nın başkenti Paris de zaferi kutlayan taraftarların çıkardığı olaylar şampiyonluğa gölge düşürdü. Olaylar sırasında 17 yaşında bir gencin hayatını kaybetmesi, polisle taraftarın çatışması “futbolunuz ve başarınız batsın!” tepkilerini artırdı.
Taraftarlık olarak tutulan takımın zaferleri çoşkuludur. Mağlubiyetleri ise kemiklerine kadar sızlatıcıdır. Ama;Avrupa’nın merkezinde görülen bu son şiddet sarmalı; gezegende şiddetin her coğrafyada olduğunun kötü ama ibretlik bir resmi oldu.
Çünkü; takımların kurumsal kimlikleriyle taraftar bütünlüğü sadece sportif başarıyla sağlanamıyor.
Başarının ölçülü, rakiplerini incitmeden, şiddetten uzak ve lekeli bir dil kullanmadan kutlanmasıyla takım, kulüp ve taraftar sevgisi artıyor.
