Sezon başından beri hoca seçiminin yanlış olduğunu söylerken, birçok arkadaş stajyer hocanın arkasında duruyor ve beni suçluyorlardı.
O arkadaşlara sesleniyorum; Hoca farkını gördünüz mü ?
Recep Karatepe’nin 17 lig maçında puan ortalaması 1.35 ve bıraktığı hafta takım 13. sıradaydı. Hüseyin Eroğlu’nun 5 lig maçında puan ortalaması 2.60 ve takım şu anda 4. sıradadır. Tam değerlendirme için elbette sezon sonunu beklemek gerekir. Ancak bu gün takıma bakıldığında eskisi ile bir benzerlik var mı ?
Gol yollarında yine zorlanıyoruz ama yeni hoca defansif gücü ortaya çıkartarak bunu puana çevirmeyi başardı. Tek devrelik mücadele gündemden düştü, 90 dakikaya yayılan enerji kullanımı devreye girdi.
Peki bu zaman kaybını bize yaşatanları nasıl değerlendireceğiz ?
Zira ligin en tecrübesiz çalıştırıcısını seçen de onlar, ligin en kaliteli hocasını da seçen onlar…
Buradan kıl payı kaçabilecek bir muhtemel başarıyı kimin hanesine yazacağımız belli değil mi ?
İşte transferin bitmesine 10 gün kala hâlâ santrafor transferinden haber yok. Söylentisi var, icraat yok. Adı geçen Bulgar futbolcunun gol verimliliği, kendisinden şikayetçi olduğumuz Djitte ile benzerlik gösteriyor. Yine sormak istiyorum; amacınız nedir ?
Alagöz Holding Iğdır FK maçına kadroda santrafor olmadan çıktık. Djitte felaketinden bir şekilde kurtulduk. Yatabare sorunu sürüyor. Gökhan bu ligin oyuncusu değil, Çağrı Fedai’nin de zamana ihtiyacı var. İşte kağıt üzerinde 4 santrafor gözükürken, fiziken 1 tanesine bile hasret kalmak böyle bir şey…
Kulübe bu zararı verenlerden bunun hesabı sorulmalıdır.
Oyuna gelince; daha ilk yarıda maçı bitirebilirdik. Golcü eksikliği bütün yükü Amilton’un sırtına bindirdi. Henüz 4. dakikada Amilton- Nalepa işbirliği golü getirdi. 39. dakikada Amilton götürdüğü topu müsait durumdaki Metehan veya Gökhan’a çıkartmayıp kaleye vurmak isteyinde rakip stoper tarafından engellendi. 42. dakikada yine benzer pozisyonda aynı terch gerçekleşti. Bana göre Amilton son vuruşu yapacak arkadaş becerisine güvensizlikten bu tercihleri yapıyor. Kendisini eleştiremem !
İkinci yarı Iğdır’ın netice vermeyen baskısı ile geçti. Cebrail’in hatası ile gelen penaltı ile de net skor oluştu. Hocayı en başa alarak, bütün takımı bu önemli seri için (gol yemeden geçen 5 maç) yürekten kutluyorum.
Şimdi gelelim yönetim katında olan bitene…
Daha geçen hafta “Alagöz Holding’e zamanında ödenmeyen 35 milyon lira borç 100 milyon oldu mu ?” diye sormuştum. Şimdi öğreniyoruz ki, 85 milyon lira olmuş. O zaman biraz daha bekleyin hem borç 100 milyon yuvarlak olsun hem de sizden sonra gelenlere bu borç miras kalsın !
Böylece kulübün varlıklarını satıp bitirmek ve gelen nakiti tüketmek size kalsın, borçları yüklenmek de yeni yönetime…
Veya daha fazla bekleyin; borç kar topu gibi büyüsün ve kulübü alacaklıya toptan devretmek zorunlu hale gelsin !
Aklıma başka da bir şey gelmiyor…
Sonuç olarak; taraftarlarımız bu günkü saha başarılarına sevinebilirler. Ancak bunun geçici olacağını ve hemen 1 sene sonrasında ise zifiri karanlıkta kalacağımızı bilmeliler. Dün başkan adaylarından ilki olan Murat Şamil Şen projelerini anlattı. Lafı hiç evelemeden, gevelemeden taraftarın bütün sorularına da net cevaplar verdi. Vakit varken diğer adaylar da anlatsın, bu şekilde önümüzdeki 3 ayda taraftar da kararını versin. Demokrasi böyle bir şeydir, sonunda kimse de “benim bu çorbada tuzum yok” diyemesin !
Hayatta kendi oğlum dahil kime oy verilmesi gerektiğini söyleyemem ama gizli ajandası olanlara oy verilmemesini herkese tavsiye edebilirim…