Sosyal medyadan soruyorlar:
“Popa için neler söylüyordun, gördün mü ?” Neyi ? “Attığı 8 golü…”
Adamın mevki santrafor, yani işi gol atmak. Bizim takımda 15 maç oynamış ve 8 gol atmış, asisti yok. Düşünsenize; ligin üst sıralarındaki bir takımda oynuyor ama gole katkısı her 2 maçta 1 adet. Sakın süper ligde devamı düşünülmesin, çünkü hem Gençlerbirliği için hem de süper lig için yeterli bir santrafor değildir. Yani Gençlerbirliği bu başarıyı santraforu olmadan kazanmıştır. İşte ilk günkü sözümü aynen tekrar ediyorum !
Ligin ikinci devresinde üst üste tam 7 hafta; Amed SK, Çorum FK, İstanbulspor, Şanlıurfaspor, Ankaragücü, Ümraniyespor, Karagümrük maçlarında (toplam 400 dakikada) Popa’dan tık yoktu. Ben de demişim ki; “gol atamayan santrafor olur mu ?”
Arada bir esmeye başladıktan ve Yeni Malatyaspor maçında 2 gol attıktan sonra da badem gözlü olmuş. Be arkadaş; tek puanı olmayan, toplam 153 gol yiyen ve eksi 139 gol averajı ile sezonu bitiren bir alt yapı takımına adeta antrenman ortamında 2 gol atınca, “Gördün mü? “ Bu mu yani ?
Boluspor 2 maçta bu takıma 14 gol attı. Örneğin Boluspor santraforu bu gollerin yarısını atsaydı tarihe mi geçecekti ?
Şimdi de bizim diğer mevkilerde oynayanların gol sayılarına bakalım…
Amilton, yaşı 36 olmasına ve sağ kanatta oynamasına rağmen 31 maçta 8 golü
10 asisti var. Görüldüğü gibi daha verimli !
Metehan Mimaroğlu, sol kanatta oynamasına rağmen 34 maçta 14 golü, 8 asisti var. Yani oynadığı maçların yüzde 65’inde gole katkısı bulunuyor.
Stoper Sinan Osmanoğlu’nun bile katkısı 3 gol 4 asist…
Küme düşen Ankaragücü’nde, sağ kanat oyuncusu Owusu’nun 15 maçta (Popa ile aynı maç sayısı) 9 golü 3 asisti var. Bu gerçeklerin ışığı altında Popa ortalıkta santrafor olarak dolaşamaz. Hele süper ligde oynatılırsa alay konusu olur.
Yukardakilerin tamamı Popa hariç santrafor değiller. Wesley Moraes ise Karagümrük’ün santraforu ve 34 maçta 21 gol 6 asisti var. İşte bu mevkiye hakkını vermek böyle olur. Oynadığı maçların yüzde 80’inde gole katkı yapmış.
Gençlerbirliği’ne bu ayarda bir golcü gerekirdi. Bundan sonra ise süper ligde daha da değerlisi ihtiyaçtır…
Çoktan emekli olması gereken 41 yaşındaki santrafor Marco Paixao bile bu sezon 17 gol attıktan sonra Popa’yı nereye koymalıydım ?
Bilmem anlatabildim mi ?
Bir de beni muhalefet yanlısı gibi göstermek isteyenler var. İnandığım konuda babamı tanımayacağımı bilenler bilir. Yazacağım konuda geniş bir araştırma yaparım ve bir sonuca ulaşırım. O andan itibaren kimsenin etkisinde kalmam.
Rahmetli İlhan Cavcav zamanında bile eleştirimin dozu hakkında bilgi edinmek isteyenler arşive bakabilirler.
Muhalefeti neden eleştirmiyormuşum ?
Neyini eleştireyim ? Bir icraat mı yapıyorlar ? Kulüp yönetiminde söz hakları mı var ? Evinde oturan insanları neyle değerlendireceğiz ?
Muhafet tarafının açıkladığı projelerin gerçekleşip gerçekleşemeyeceğini elbette bilmiyorum. Buna o günler gelirse bakarız. Yalnız bana verilen bir söz var. Şeffaflık adına Gençlerbirliği taraftarları içinden görevlendirilecek maliye kökenli uzmanlar tarafından sürekli denetlenmek istiyorlar. Bu konuda yazılı taahhüt verecekler. İşte bunun takipçisi olacağım.
Hadi bakalım, sorun Sayın Sungur’a; aynı taahhüdü verebilecek mi ?
Bundan vazgeçtik, sorduğumuz sorulara doğru cevaplar gelmiyor. Bunu eleştirmeyecek miyiz ?
Avrupa’da kupa kovalayacak takım vadediyor. Bunun için yeterli bütçe var mı ?
Sayın Başkan bu güne kadarki tavrı sürdürürse bu takımı ligde zor tutar. Bundan önceki yazımda, sadece süperlig’de tutunabilmenin maliyetini söyledim. Gelir ise o maliyetin yarısıdır. Başkan bunun için nasıl bir bütçe yaratacağını anlatmak yerine hayali hedefler açıklıyor. Bunu alkışlamak yerine kendisine soru sormak gerekiyor.
Sonuç olarak; muhalefet direksiyona geçme imkanı bulursa, onlara karşı tavrımı da o zaman görmüş olacaksınız !
Göbekten bağlı olanlara alışanlar, herkesi aynı sınıfa sokabiliyorlar…
Benim prensiplerim var. Herkesle medeni ilişkiler kurarım ama yandaş duruma asla geçmem. Eski yazılarımı okuyanlar en fazla yancılarla (hangi tarafın yancısı olursa olsun) ve çekirdekçilerle (çoğu da kendi yakın arkadaşlarım) mücadele ettiğimi görürler. O tip davranışlara asla saygı duymam.
Herkes beni eleştirebilir, yanlış yaptığımı anlarsam geri adım atmasını bilirim.
Ancak boşa sallamak yerine benim yaptığım gibi rakamlarla ve sağlam delillerle ve biraz da zaman harcayarak bu işin yapılması şartıyla…