Önemli olan istikrar !

Deplasmanda Beşiktaş’ı yeneceksin, dönüp kendi sahanda Konyaspor’ a yenileceksin. İki maçda da galibiyete 3 puan veriyorlar…

Peki hangi maçtaki 3 puan daha kıymetliydi ?

Elbette Konyaspor maçındaki… 

Zira dünkü maç 3 değil 6 puanlıktı…

O zaman yüksek prim hangi galibiyete verilmeliydi ?

Lig mücadelesinde esas rakibimiz olan Konyaspor maçına…

Bu maçta yenildikten sonra Beşiktaş galibiyeti de güme gitti…

İşte futbolun dinamiklerini bilmez, bir de gaza gelirseniz hem paradan hem puandan olursunuz. Bari aranıza tanıdıkları değil konunun uzmanlarını alsanız da hem sizler bu işi öğrenseniz hem de bizler saçımızı başımızı yolmasak…

Hocaya gelince; yenilgiden kurtulmak için Onyekuru’yu oyuna alması şaka gibiydi…

Zaten Pereira’nın varlığı takımı bir kişi eksik oynatırken, bu değişiklikle 2 kişi birden eksik oynamaya başladık. Konyaspor futbolcusunun etik dışı hareketi karşısında ceza kesmeye kalkan Thalisson maçın son dakikasında ikinci sarıdan kırmızıyı görüverdi. En çok ihtiyacımız olan Göztepe maçında bu kardeşimiz olmayacak !

Eğer sakat değilse Göktan’ın 67. dakikada oyundan alınması büyük yanlıştır. Zira takımı ayakta tutan birkaç futbolcudan biriydi…  

Geçen hafta şansın yardımıyla alınan bir galibiyeti kendi hanesine yazan hoca, kaybedilen maçlarda hiç özeleştiri yapmıyor.   

O zaman onun söylemediklerini biz söyleyelim. 

Dünyanın her yerinde 5 maç arka arkaya yenilen takımın hocası gönderilir.

Bunun tersine “hocanın arkasındayız” demek yönetim zafiyetidir. 

Bu bakımdan 2 maç alınca da “yöneticilik budur, gördünüz mü?” denemez.  

Sonuç olarak; hoca konusunda geç kalıyoruz ! 

Şimdi en zor 3 haftaya giriyoruz. Eğer bu günkü gibi arkaya yaslanarak puan almayı düşünüyorsak acıklı bir seri daha yaşarız.

Maçın yıldızı taraftarımızdı. Bunu sadece tribünü doldurdukları için söylemiyorum, yayına yansıyan koronun sesi de bu takımı canlandıramadığı için yanıyorum…