A Milliler, 2026 FIFA Dünya Kupası Elemeleri'ndeki ikinci maçında İspanya ile Konya'da karşılaştı.
Maçı kaybeden A Milliler her haliyle “sahada yokları” oynadı!.
Skordan bağımsız olarak söylemek gerekirse; Konya Büyükşehir Stadyumu'nda oynanan “maçta her yönüyle İspanya üstünlüğü” vardı.
Topa hakim olma, topsuz oyundayken pozisyon alma, çabuk top kazanma, planlı, plansız sağlı, sollu ve ortadan dikine oyunda hep rakip İspanya’nın dominasyonu vardı.
2.Durum ve Zaman Değişkenlerinde A Milliler Yok!
Futbolun iki temel değişkeninden olan durum ve zaman açısından A Milliler İspanya dersine iyi çalışmamış.
Topa sahip olmasıyla marka olan Son Avrupa Şampiyonu’na karşı A Milliler kadro formasyonuna uygun oyun ortaya koyamadı.
Saha içinde evde olmayan A Milliler basın tarafından da sürekli dillendirilen; “42 bin taraftarlı Konya şehrinin uğurlu geldiği, Konya taraftarının Fransa, Hollanda ve İzlanda gibi zorluk düzeyi yüksek netice maçlarında hiç gol yemediği(!)” gibi tuhaf düşüncelerle ekranlar dolduruldu.
Arda ile Yamal kıyaslamalarıyla Arda lehine böbürlenildi.
Yamal, Arda klasında değil-e bile gelinirken; “İspanya ne oynuyor’a ?” bakılmadı.
6-0’ın mimarları 3 gollü Merino, Zubimendi, N.Williams, Oyarzabal ve Pedri ne kadar etkili? sorusu cevaplanamadı.
3.İspanya’ya Kayıp, Sadece 3 Puan Değil!
A Milli takım gruptaki liderlik için yarışacağı rakibi İspanya’ya yenilmekle sadece 3 puan kaybetmedi.
Maça kadar A Milliler lehine yazan Psikolojik üstünlük kayboldu. Rakip teorizede de sahada da üstünlüğünü bu skorla pekiştirdi.
Averaj kederi başladı. Farklı hezimet skor, bu tip gruptan çıkma maçlarında önemsenen bu maç skoruna göre ikili “averaj üstünlüğünü kaybetti”
Psikolojik ve averaj kaybının sonucu; A Millilerde yakalan takım havası ve maç kazanma ritmide olumsuz etkilenir.
A Milliler gelecek maç takvimi dikkate alındığında; bu dramatik sonuçtan çabuk çıkması ve toplanması gerekiyor.
4.Maç Sonunda Görünen Yoklar!
İspanya bu gezegende her takımı yenecek formasyonda bir ulusal takım.
Son Avrupa şampiyonluğu sonrasında mağlubiyet yüzü görmeyen İspanya bu oyunu U-16, U 17 gibi alt ulusal takımlarında da oynuyor ve oynatıyor.
A Millî Takım Teknik Direktörü Vincenzo Montella, grupta test maçlarını iyi belirlemeli ve buna göre çalışmalıdır.
Çünkü; ilk 5 dakikada yenen bir golle bir ulusal takım maçı bitirmez!
Mert Müldür, Merih Demiral, Kenan Yıldız ve Kerem Aktürkoğlu esameli Avrupa bonservisli bir takım formasyonu 1-0 geriye düşünce “maç bitti! bitikliğini yaşamaz!”
Bu oyunun fizik kalitesinin en somut göstergesi olan temaslı oyundan bu kadar uzak kalınmaz!
Çağdaş futbolun kalbi olan 2. Bölge Hakan, İsmail, Yunus ve Arda’lı olarak bu kadar dirençsiz olamaz!
6 gol yemesine karşın kalecisi Uğurcan’a “takım iyisiydi(!) dedirtmez..
4 gün önce Gürcistan deplasmanından alınan 3-2’lik galibiyet planıyla İspanya önüne Konya uğurları ve güzellemeleriyle çıkılmaz!
5.Söz Sonunda İspanya ve Biz
İspanya Millî Takımı Teknik Direktörü Luis de la Fuente Konya’da istediğini oynattı Türkiye karşısında 6 farklı sonucu alıp İspanya’ya dönerken; memleketin futbol ulemaları; “başı öne eğmeden ve kadroyu yerden yere vurmadan ayağa kalkmak” temennileriyle hezimeti yumuşatmaları ise bilindik ama bir işe yaramayan memlekete özgü düşünce yoksunluğuydu.
