Gerçekleri görmek yerine, “Halamın bıyıkları olsaydı amcam olurdu” türküsünü söyleye söyleye ilk yarıyı 7 puanla son sırada bitirdik.
“İyi oynadık yenildik, şans yanımızda değildi. Eğer o golü atsaydık, şu golü de yemeseydik rakibi perişan ederdik. Hakem takdir haklarını rakipten yana kullanmasaydı, iki de penaltımız verilseydi…“ Devam edip gidiyor…
TFF, rakiplerimizden 4x3 =12 puan silmesine rağmen biz hâlâ açık ara dipte sürünüyoruz. Şunu öğrenemediler; yetersiz öğrenciye sınav esnasında kopya da verseniz, “kitap defter serbest”te deseniz nafiledir, yine çakar…
Nitekim Gençlerbirliğimizin karnesi kötü rekorlarla doldu.
. Maç başına puan ortalamamız yüzde 0,4 ,
. Ligin en fazla yenilgi alan takımıyız,
. Ligin en fazla gol yiyen takımıyız,
. Ligin en kötü gol averajına sahip takımıyız,
. Ligin en az galibiyet alan (1 adet) takımıyız,
. Tarihimizin en uzun süre galibiyet alamama serisinin sahibiyiz,
. 7 maç üst üste sıfır çeken bir hocaya sahibiz.
Böyle bir tablo önünde bile gaz verme işlemi devam ediyor. “Çocuklar çok iyi oynamaya başladılar, hoca da ağırlığını koymaya başladı.”
Allah akıl fikir versin; ağaç meyve vermiyor ama gölgesindeki mavra devam ediyor. 12 maçta tek puanı zor alan ekibe baştan aşağı güzelleme yapıyorlar !
Hacettepe’yi amatör kümeye gönderip, Gençlerbirliği’ni de aynı yola sokmuş olan yönetime besteler yapıyorlar.
Sakarya’da Gençlerbirliği taraftarının hocayı istifaya çağırması çok tuhafmış…
Dünyanın her yerinde 6-7 maçta tek puan alamayan hoca istifaya çağırılır esas tuhaflığın sembolü olan muhterem kardeşlerim…
Üstelik 18 maçta 7 puan alan takımın sadece hocası değil, yönetimi de istifaya davet edilir. Ancak bunu normal taraftar yapar, sizlerden beklenen bir tarz değildir. Hiç değilse biraz da sessiz kalmayı beceremez misiniz ?
Ara transfer dönemi geldi. Metehan ve Barış’ı isteyenler varmış. Yahu bu zayıf kadronun elle tutulur 2 futbolcusunu gönderip, 6 aydır maça çıkmamış yeni futbolcularla kadro güçlendirilmiş mi olacak ?
Evet 6 futbolcunun adını duydum; bunların beşi bu sezon lig maçına çıkmamış, bir tanesi de toplam 182 dakika (2 maç kadar) sahada yer almış. Bunlarla mı ikinci yarıda 10-11 galibiyet alacağız ?
Göreceksiniz bu günleri bile arar olacağız. Hem para gidecek, daha fazla borca gireceğiz hem de 2. ligde bile işimize yaramayacak bir kadro ile baş başa kalacağız !
İşte olmuyor, hep beraber bırakıp gidin ve zararın neresinden dönersek kâr sayalım…
Kayyum gelirmiş…
Gelecekse gelsin be. Kayyum bundan daha fazla hangi zararı verecek, açıklar mısınız ?
Her iki kulüpte Ankara'nın birer değeridir ve ilelebet yaşatılmalıdır...
19 mayıs stadyumu için Ankaragücü taraftarı ve yönetimi birtarafını yırttı sizden ses seda çıkmadı. Gençlerbirliği olarak ne taraftarınız var nede camia olarak Ankara futboluna bir faydanız. Yarın birgün bizimde hakkımız var diye 45 bin kişik stadyumda boş tribünlere oynayacaksınız.
Millet Ankaragücü'ne yardım edeceği zaman gençlerbirliği'de isteyecek diye elini taşın altına koymaya korkuyor. Zehir içsek "bize de yok mu" diyecek kadar komplekse kapılmışsınız bütün camia..
Ankaragücü düşerkende alt liglerde oynarkende taraftarı asla yalnız bırakmadı. Gençlerbirliği'nin bugün oynanan maçta tribünlerde taraftarı yoktu. Her maçta ikram dağıtsanız yine Ankara'lıların sizi destekleyeceği yok. Boşa kürek çekiyorsunuz, gençlerbirliğini savunan son nesilsiniz.
Ankara futboluna yapacağınız en büyük iyilik altınordu gibi altyapı takımı olmak ve Ankaragücünün yakasından düşmek düşünde bizimde önümüzü bi açılsın artık.
Paranız ve gücünüz varken şampiyonluğa oynasaydınız, başkente bir şampiyonluk getirseydiniz yemin ederim böyle konuşmazdım ama siz paranızı Bursaspor gibi şampiyon kadroyu korumak içinde harcamadınız, farklı yollarla yediniz bitirdiniz o yüzden hiçbir acımayı haketmiyorsunuz.
Üzdüysem canıgönülden çok özür diliyorum.
Bu yazıları sadece bir Ankaragüçlü olarak değil tıpkı sizin gibi çok koyu bir Ankara aşığı olarak yazıyorum.
Not: Sonradan Ankara'lı değil ana-baba Kalecik'li doğma büyüme Ankara'lıyım hocam, müsterih olun..