Gençlerbirliği'nde bu sıralar sık sık yönetici değişikliği yaşanıyor.
Çok azıyla yüz yüze tanışıyoruz...
Uzun yıllar basın sözcülüğü görevini üstlenen bazıları ile tanışma fırsatı bile yakalayamadığımız oluyor.
Ama hepsinin bir özelliği var ağızlarından 'Gençlerbirliği Kültürü' lafını eksik etmiyorlar.
Fabrika ayarlarına dönmekten bahsediyorlar, altyapı hamlesi ile de zorlukları aşacaklarını ifade ediyorlar.
1998 yılından buyana Gençlerbirliği'nin yakından takip ederim... 4 yıl da kulüp çalışmışlığım var.
Eskileri duyardım...
Büyük başkan Hasan Şengel'i tanıdım. Hapis yatmışlığını bilirim Gençlerbirliği için... Dünya beyefendisi bir isimdi...
Atilla Aytek ve Zeki Ünaldı gibi efsane isimlerle çalıştım. Emeklerini unutmak mümkün mü? Zeki Ünaldı Gençlerbirliği'nin peşinden gitmekten ekmeğini kaybetti.
Gençlerbirliği tesislerindeki emekleri İlhan Cavcav'dan çoktur.
O nedenle de tesis kitabesinde sadece İlhan Cavcav, Öner Aktürk, Atilla Aytek ve Zeki Ünaldı'nın isimleri tam olarak yazar...
Store kavramı Türkiye'ye gelmemişken Ankaralılar'ın Kızılay'daki buluşma mekanı Gima'da Gençlerbirliği store açan Ercüment Tunçalp'i nasıl görmezden geliriz.
Görevi geregi İstanbul'a gitmesine rağmen hergün Gençlerbirliği ile dertlenmesi yeni yöneticilere ders olmaz mı?
Çalıştığım dönemden çok arkadaş biriktirdim.
Gençlerbirliği'nin seven, Gençlerbirliği'ne sahip çıkan...
Hasan Şengel'den gördükleri kültürü devam ettirirler.
Futbolculuğu döneminde büyük fedakarlıklar yapan, borç para bulup takımı deplasmana götüren Cemalettin Sakallıoğlu unutulur mu?
Peki size bir hikaye anlatayım ve konuya girelim...
Gazeteciliğimin en hızlı zamanında Gençlerbirliği'nde kuş uçsa haberim oluyordu.
Yine transfer dönemi...
Genel menajer Seçkin Topçu...
Başkan İlhan Cavcav, bazı yöneticiler ve atmaca menajerler transfer yapmak istiyor.
Seçkin Topçu ise buna karşı çıkıyor...
Haber geldi... Seçkin Topçu transfer yapmadığı ve yaptırmadığı için kovulacak!
Aradım Seçkin Hoca'yı...
"Hocam durum bu... Yaptır şunlara 2-3 transfer... Yoksa seni kovup 10 tane çöpü içeri atacaklar"
Cevap aynen şöyle oldu:
"Abi ben Gençlerbirlikliyim… Kovulacağımı bilsem de inanmadığım işe izin vermem... Gençlerbirliği'ni zarar etmesine razı olmam."
Seçkin Hoca'nın 2-3 gün sonra işine son verildi ve İlhan Cavcav, bazı yöneticiler ve atmaca menajerler Gençlerbirliği'nin batışının yollarına asfalt dökmeye başladılar.
İşte o Seçkin Topçu, kulüpte "Fabrika ayarlarına dönüyoruz" sloganı ile başlayan değişimin hiç de öyle olmadığını ifade ederek bir kez daha canı gibi sevdiği kulüpten ayrıldı...
Gençlerbirliği altyapısından futbolcu yetiştirir, Türkiye ve Avrupa'daki yetenekli futbolcuları tarayıp geliştirmek için kulüp bünyesine katar...
Sonra bu oyuncular A takıma alınır ve uygun taliplisi olursa satılır ve kulübe gelir elde edilir.
Ancak fiyatları çok yüksek tutarak yetenekli oyuncuları bu sistemin dışına atarsanız işler öyle gitmez...
Fabrika ayarlarına dönmek yerine günü kurtarırsınız.
Cemalettin Sakallıoğlu ve Seçkin Topçu gibi insanları küstürür kulüpten uzaklaştırıp yerine rakip kulüpten müdürler, eski futbolcu diye doping cezası almış ve terör örgütü bağlantılı isimleri getirirseniz 'Gençlerbirliği kültüründen" bahsetmeniz yakışıksız olur.
Bizde başkan Osman Sungur'a hafif bir uyarı...