Yine beklenen oldu. Sıkıcı geçen ilk yarıda çok güzel bir organize atakta 31. dakikada Rharsalla’nın ayağından golü biz bulduk. Ancak ilk yarıdaki silik Manisaspor ikinci yarıya hızlı başladı ve 47. dakikada beraberliği sağladı.
Yasin’in Ayberk’e yaptığı faul sonrasında, Kaan Kanak’ın 80. dakikada sıfıra yakın yerden attığı ikinci golle de 3 puan rakibe gitmiş oldu.
Evet maçın ilk yarısı ile ikinci yarısı tempo olarak çok farklıydı ama buna uyum sağlayamayan bizim hocamızdı. İki hafta önceki maçın en kötü adamı, bu gün takımımızın en iyi oyuncusuydu. İşte bu durumda hoca yine kendinden bekleneni yaptı. Doukara’yı döküldüğü maçta 90 dakika sahada tutarken, en iyi olduğu maçın 69. dakikasında oyundan çıkarttı ve yerine İlker’i oyuna aldı.
Tek golümüzü atan Rharsalla ikinci yarı sahada yoktu, hoca bunu da göremedi.
Rahmetli Cavcav hayatta olsaydı, mevcut hocamız ile 2 defa karşılıklı anlaşarak yollar ayrılmıştı…
Birinci veda, kırılması hayli zor olan rekorla, 8 maç üst üste sıfır puanlı serinin sonunda gerçekleşirdi.
Varsayalım ki; gittikten 1 gün sonra hoca göreve geri dönmüş olsun...
İkinci veda da, bu günlerde gerçekleşirdi. Zira eski kadronun tamamı gönderilip, eline 22 kişilik yeni kadro verildiği halde, transfer yasağı olan rakipler hiçbir takviye yapamadıkları halde ve de 4 rakip kulüpten 3’er puan silindiği halde bunlardan yararlanamadığı için bırakmaya zorlanırdı.
İlk yarı bittiğinde sonuncu, ikinci yarının ortalarında ise sondan ikinciyiz !
Hem de oynamadan kazandığımız 3 puana rağmen…
Aynen tahmin ettiğim gibi yancılar bu sayede Altınordu ile aradaki farkın 2 puana düşmesine sevindiler. Oysa önce fikstüre baksalardı bu hafta da Altınordu’ya havadan 3 puan geleceğini görürlerdi. Yani aradaki fark yine 5 puan…
Önümüzdeki hafta da piyangodan çıkacak ikinci 3 puana rağmen, hâlâ sıralamadaki yerimiz kesin olarak değişmeyecek. Yani sahada biraz emek harcamadan TFF’den gelecek bonuslar sonuç için nafiledir…
Gelelim bu kadar avantajı değerlendiremeyen hocamızın hâlâ göreve devam edişinin esas sebebine…
İşbilmezlerin, anlaşma tarihinden 2 ay sonra sözleşmeye tazminat maddesi ilave etmelerinden kaynaklanan bir durum söz konusudur. Bu mantık dışı, ticari ve hukuki teamüllere uymayan, zamanlaması yanlış işlemin nedenlerini bilmiyoruz. Herhalde makul bir izahı olmalıdır. Eğer yoksa tazminatı cepten karşılama mecburiyeti vardır.
Buradan uyarıyorum; önümüzde 7 maç haftası daha vardır ve tedbir alma zamanı geçmektedir. Eğer Gençlerbirliği’nin geleceği bu tazminata kurban giderse bunun hesabı çok zor verilecektir.
Sonuç olarak; Eğer Metin Diyadin’e verilen sözler zamanında yerine getirilseydi, şimdi başka şeyler konuşuyor olacaktık…
