Gençlerbirliği, mücadele gücüyle, iş disipliniyle ve hocamızın başarılı oyun kurgusuyla kapasite üstü işler beceriyor.
Kocaelispor ‘2-0’ dan sonra oyunu çirkinleştirmeye başlayınca, sakin kalarak skoru eşitlemek o kadar kolay olamazdı. Buna rağmen bir dakika bile oyundan kopmak söz konusu olmadı. Hiçbir oyuncumuzu ayırmadan bu çok değerli 1 puan için hepsini kutluyorum. Zaten haftalardır bu istikrar devam ediyor. Darısı haftaya Boluspor’dan alınacak 3 puana…
Amilton’un da en kısa zamanda sahalara dönmesini diliyorum.
Şimdi gelelim aynı başarıyı gösteremediğimiz finansal yönetim tarafına…
Elbette başlıktaki ifadenin maçla ilgisi yok, bu konudaki garipliklerle ilgili…
Haber şöyle:
“Gençlerbirliği Sportif Direktörü Emrah Yıldız, futbolcular Can Bartu, Utku, Yiğit ve Mahmut Ceyhun için Fenerbahçe ile anlaştıklarını söyledi.”
Arkasından da esas merak edilen konuya zor da olsa sıra geliyor;
“Arda Güler’den doğan alacaklarımız için Fenerbahçe ile görüşmelerimiz devam ediyor” diyor Emrah Yıldız…
Yani anlaşmanın birinci bölümünü karara bağlamışlar ve Fenerbahçe’yi mutlu etmişler ama ikinci bölüm için hâlâ görüşüyorlarmış !
Yahu sizler nasıl bir ticaret erbabısınız ?
Zaten Arda Güler olayında ütülmüşsünüz ve o çerez parasını da hâlâ tahsil edememişsiniz. Üstüne bir de 4 genç futbolcuyu teslim ediyorsunuz…
Ticarette bunun bir ismi var da burada ifade edemeyeceğim…
Bitmedi !
Güzel bir Atatürk imzalı 100. Yıl forması ortaya çıkmış. İsmet Beltan’ın bu işlerde ne kadar koşturduğunu biliyor ve takdir ediyoruz. Emeği geçen başka kimler varsa onları da kutluyoruz. Formanın 1000 TL’den satışa çıkması çok normal olduğu gibi indirim yapmaya da mecbur değilsiniz.
Ancak bundan sonrası tam bir komedi…
Yani “İlk 3 ürün indirimli olarak 920 TL’den satılacak” duyurusu…
Yer yüzünde bu kadar saçma bir kampanyadan tek örnek gösterin, özür dileyeceğim. Yapılan indirim yüzde 8 ve de sadece 3 ürün için geçerli…
Toplam fedakarlık ise 3x 80 TL = 240 TL
Neticede ya indirim uygulamazsınız ya da ilk alan 50 taraftar için asgari yüzde 25 indirim uygularsınız.
Şimdi yancıları duyar gibiyim; “sözünü ettiğin şeye bak, daha önemli bir konu bulamadın mı ?”
Daha önemlisi yazının başında. Ama bu küçük örneğin bile gösterdiği önemli bir şey var ; bu kulüpte daha önce de saydığımız birçok örnekte olduğu gibi ticaret böyle yapılıyor. Sonra da borcun buralara nasıl çıktığı sorgulanıyor.
Oysa önce kendinize sormalısınız…
Çünkü;
Bütün kabahati Murat Cavcav’a yıkarak sıyrılamazsınız. O günün Başkan Vekili olan zat bu günün de Başkan Vekili değil mi !?
