Yedinci sıradaki Boluspor ile yer değiştirmek için mutlaka yenmemiz gerekiyordu ve yendik…
Eğer onlar galip gelseydi Boluspor ile Gençlerbirliği arasındaki fark 6 puana çıkacaktı ama rakibin bunu yapacak gücü yoktu. Zannediyorum play off hedefine de kırmızı beyazlı futbolcular fazla inanmamışlar.
Rakip sahada 1 puan için oynamadık, maçın başından itibaren üstün olan taraf bizim takımdı. Hem maçı seyrettim hem de maç sonunda istatistiklere baktım.
Maç istatistiklerinde yanıltıcı veriden geçilmiyor. Bal yapmayan arıların topla oynamada yüzde 61-39 önde olmasının kıymeti yoktur. 8 isabetli şut atan takımın 1 golü var, 4 isabetli şutu olan takımın (o biz) 2 golü, 1 direkten dönen şutu ve 1 net pozisyonu var. Yani boş yok…
Korner sayısı da 2 kat olsa yine farketmiyor, zira sonuca yansımıyor…
Demek ki verimlilik burada da fark yaratıyor. Bunun için öncelikle hocamıza teşekkür etmeliyiz.
Melih Bostan bu maçta da 1 gol 1 asist ile yıldızlaştı ve takımı da ateşledi. Oyunun son dakikasına 2-0 önde girmemize rağmen, maçı kafada erken bitirdiğimiz için çok basit bir gol yedik. Nzaba hiç temas olmayan pozisyonda hakemi yanıltmak için yatmasa ve mücadeleyi sürdürse, rahatsız olacak rakibi topu o kadar kolay götüremeyecekti. Neticede VAR’a giden bu pozisyona cevap da çok çabuk geldi !
Hocadan ricam; bu tip ucuz numaralara sağlık ekibini de alet edip olaya görsel zenginlik katmak için yara bandı yapıştırılmasını isteyen futbolcuya engel olunmasıdır. Zira bunu ilk defa yapmıyor ve bırakın hareketin etik dışı olmasını takımın hızını da kesiyor…
Gençlerbirliği’nin hiçbir futbolcusu böyle şeylere tenezzül etmemelidir…
Bundan sonrasına bakacak olursak;
24. hafta sonunda bizim gibi play off dışında olan Çorumspor dün Sakaryaspor’un yenilmesi ile 3.sıraya yerleşmiştir.
Bu neyi gösterir ?
Gençlerbirliği için de üçüncülük hedefinin çok uzak olmadığını…
Ve o başarıldığı an süper lige sadece 1 maç uzaklıkta bulunacağımızı…
İşte bunun için mümkün olduğu kadar ayakta kalarak mücadelenin dozunu artırmamız gerekecek…
Haydi Gençler…
