Şunu belirteyim…
Benim kişiliğim belli…
Ben devrimciyim…
12 Eylül faşist darbe döneminde…
21 gün Ankara Emniyet Müdürlüğü'nde işkence gördüm…
Mamak ve Metris Cezaevleri'nde yattım…
Yaklaşık 4 yıl ceza evinde…
Ne tür işkencelerin yapıldığını anlatırsam…
Sayfalar yetmez
Onun için…
Benim…
Ankaragücü’nde siyaset yapmam…
Veya siyasetin içine çekmen diye bir şey söz konusu olamaz…
1973 yılında…
Gazeteciliğe başladığım zaman…
Siyasete atılabilirdim…
Benim siyaset anlayışım…
Halkımın mutluluğu…
Bazı Ankaragücülü taraftarlar benim siyaset yaptığımı belirtiyor…
Yıllardır bu söyleniyor…
Ankaragücü büyük bir sivil toplum kuruluşu…
Böyle biri kuruluşu kimse siyasete alet edemez…
Bu tür eleştirilere saygı duyarım…
Ancak…
Ankaragücü’nü siyasete alet etmem…
Ankaragücü’nün başarılı olmasını isterim…
Ankaragücü’nde…
Sayısızı…
Başkanlar…
Teknik direktörler…
Futbolcular..
Gelip-geçti…
Ama ben hala buradayım…
Yazılarımı beğenmeye bilirsiniz…
Ben Ankaragücü’nün başarılı olmasınıı istiyorum…
Sonradan…
Ankaragücülü de olmadım…
Ne ise…
Şimdi konumuz…
Ankaragücü’nün kritik bir sürece girdi…
Sürpriz sonuçlar alınıyor…
Ankaragücü’nün…
4 lig bir kupa maçı var…
Bir anlamda…
450 artı 25 dakikası var…
Bu süreç içerisinde …
Ankaragücü’nün yol haritası belli olacak…
Ankaragücü,,,
Sivasspor …
Başakşehir ile deplasmanda oynayacak…
Kendi sahasında İstanbulspor ile…
Deplasmanda Fenerbahçe…
Ligde kritik bir dönem…
Böyle bir…
Baş döndürücü…
Maçlarda…
Ankaragücü…
Kendi kaderini kendisi belirleyecek..
Ankaragücü…
Sivasspor’u deplasmanda yendiği takdirde…
Tek hedefi kupa olmalı…
Kupa beyi…
Unvanını…
Kupayı kazanarak göstermeli…
Her şeyden önce…
Ligde iyi bir yer olmalı…
Şimdi bir şey yazsam…
Yine siyaset diyecekler…
Şu bir gerçek…
Her şey güzel olacak…
Kod numarası….
450 artı 25