Eskişehirspor, Altınordu maçının son düdüğüyle, misafir olduğu 1. Lig’e bitime 6 hafta kala, matematiksel olarak veda etti.
Klasik sözdür; geçmişi bırakalım, geleceğe bakalım. Doğru sözdür ama eksiktir. Çünkü, bu gün de yarının dünüdür. Bugün doğruyu yapmazsan, geçmişin olumsuzluklarını atıp geleceğe umutla bakmayı amaçlayan pozitif bu söz, arkasına sığınılacak bahane olur.
Hep bunu yaşamadık mı?
O halde, aşmak için önce durum tespiti yapmak, gelecek planlamasını gerçekleştirmek lazım.
Durum açık. Eldeki kadro, mali imkanlar belli. Hedef ise bunları geliştirerek, bu kez TFF 2.Lig'de misafir olmak.
Tam bu noktada Altınordu maçından ve rakipten örnek vermek yerinde olacak.
Senelerdir Altınordu altyapı örneği olarak verilir. Gerçekten de özellikle son dönemde Türk futboluna çok sayıda genç futbolcu armağan etmiş bir takımdır. Yakından takip edenlerin gördüğü, kimi kez gözden kaçan bir husus ise, bu takımın genç futbolcular yanında, ekibe önderlik yapacak, gerektiğinde oyunu yönlendirecek tecrübeli futbolcuları bünyesinde bulundurmasıdır. Dünkü maçta kilidi açan, takımı ileriye taşıyan Ahmet İlhan ile dört gol atan Ahmet Dereli bunun bu sezonki örnekleri.
Dolayısıyla, sadece genç, gelecek vadeden, mücadeleci takım olmak yetmiyor. Tecrübeli, “abi” /“ağabeylere” ihtiyaç var.
İşte tam da gelmek istediğimiz nokta bu. Meramımız eldeki iskeletin korunarak takıma mevki ve tecrübe gözetilerek takviye yapılması.
Nasıl olacak?
Elbette, transferin açılmasıyla.
Çözülmesi gereken düğüm burada.
Transfer için para lazım. Bu para bulunabilecek mi? Yönetimin girişimleriyle hayata geçirilen/geçirilmeye çalışan EsEs Token ve Fidan kampanyası başta olmak üzere diğer proje ile kaynaklar kadroyu koruma ve takviyeye yetecek mi?
Bunları camianın bilmesi lazım.
Es Es’in 1. Ligdeki misafirliği ile transfer tahtası konuları uzun zamandır gündemde. Zaman su gibi geçiyor. Nihayetinde şurada 6 maç kaldı.
Artık her şey netleşmeli.
Bu gün geleceğin bahanesi değil umudun habercisi olsun.