Camia
Camia ortak yönleri veya işleri bulunan kimselerin meydana getirdiği insan topluluğudur. Camia zümredir. Nazım Hikmet’in şu deyimi de, camianın ne denli önemli bir topluluk olduğunun göstergesidir; “Millî şairler camiaların millet hâline geldikleri zamanlarda ortaya çıkarlar.”
Camia bir günde ya da turşu olma süresinde oluşmaz. Camia için temelde gerekenler vardır.
Bunlar;
- Zamanla yeşerme ve büyüme,
- Ortak amaçla davranma,
- Bağlama göre bir olma.
- Sosyalleşme,
- Üzüntüyü ve sevinci paylaşma,
- Manada güç verme
- Maddede taşın altına elini sokma,
- Aynı yöne bakma gibi özellikler camiaiarın nirengi noktalarıdır.
Daha Çok Futbolda Camia
Camia olmayı gerektiren özellikler bir kişi yada birkaç kişilerin marifetiyle oluşmaz. Aynı yöne bakabilen gönüllü katılımcılarla camialar hayat bulur ve gelişirler.
Gelişim kuruluştan sonsuza dek sürdüğünden camiaya sahip çıkmak da her gönüldaşın ve renkdaşın asli tavrı ve ahvali olmalıdır.
İyi günde camia sohbeti, ikramı ve nasiplenmesi çoktur. Önemli olan kriz günlerinde camia olabilmektir.
Camiaya Her Gelen Motivasyon Veriyor
Camiaya her gelen yeni teknik kadro, “gelecek başarı için camianın gücüne inanıyoruz” motivasyonuna dayanıyor. Bu hal, kuşkusuz umut ve ümit için önemlidir. Bu tavır, iİddia ortaya koymada camiayı, kulübü, çalışanları, yönetenleri, sporcuları ve taraftarları teşvik eder. İlk bir kaç hafta takım içsel motiveyle mücadele eder. Başarılı birkaç sonuç da alır. Ama bir süre sonra sportif başarılar gelmediğinde güvenler azalır. Motivasyon yerini umutsuzluğa bırakır.
Camialarda Yeni Eğilim
Futbol camiasında yeni eğilim, başarısız birkaç maç sonrası teknik kadroların yerini kendiliğinden bırakmalarına evrilmiş durumdadır. İstifa anlamında da olan bu tavır elbette yasal, hukuki ve insani bir haktır. Burada önemli ve değerli olan “takımdan ayrılınca ne ve nasıl bir durum bırakıldığıdır.”
Teknik kadroların son haftalarda nerdeyse her kademedeki yarış içinde “camia zarar görmesin diye ayrıldık” söylemi de erdemli ve onurlu bir tutum olarak değerlendirilebilir. Ancak bu ayrılıkların ne denli zaman kayıplarına, emek israfına, umutsuzluklara ve ekonomik kayıplara neden olduğu unutulmamalıdır.
Camiaya Gelirken Yapılan Edebiyatın Giderken Matematiğe Bir Hayrı Olmuyor!
Camialara geliş görkemli, duyurulu ve törenli imzalı olurken yapılan edebiyatın gidiş matematiğine bir katkısı olmuyor. Çünkü, geliş hesapsız yapılıyor. Bu hesaplar,
Yöneten ve onun koordinasyonunda çalışacak teknik kadrolar için planlar içermiyor.
Takım yaş ortalaması teknik yönden dikkate alınmıyor. Bu dikkate alınmayınca da teknik çalışma planları da mevsimlik oluyor.
Eldeki var olan kadronun neyi nasıl oynayacağı zihinsel tasarlanmıyor, yazısal olarak da planlanmıyor. Eş deyişle takımın özelliğine göre oyun krizleri giderilemiyor.
Savunma yapmada bir özellik olduğu, savunmayla beraber sabırlı oyunla sonuç alınacağı konusunda takım içi idman ve oyun tekrarları yapılmıyor.
Sözün Sonu
Camialar asırlık çınarlar gibidir, çınarın baharı çiçekler, yazı gölgeler verirken, sonbaharı ve kışı tekrar yeşermek üzere yapraklarını döker. Yeter ki, çınarların gelişimi sürsün. Gelişim yavaş olabilir. Sportif krizler oluşabilir. Denge ve sabır camiaları yaşatacak somut yönetim bilimi ve idare sanatıdır. Çünkü; “yönetim bir bilim idare ise sanattır.” Önemli ve kıymetli olan camiaya uygun sanat icra edebilmektir.
İletişim
*Dr. Öğr. Üyesi
Gazi Üniversitesi, Gazi Eğitim Fakültesi, Eğitim Bilimleri Bölümü Öğr. Üyesi.
e-posta : mkara@gazi.edu.tr
Web (1): w3.gazi.edu.tr/~mkara
Web (2): https://avesis.gazi.edu.tr/mkara
Facebook (1): Kirizma
Facebook (2): Mustafa Karaağaçlı
Twitter : M_Karaagacli_
İnstagram : mustafakaraagacli1