Hani deseler ki; “Nobre ile devam edelim”, vallahi saygı duyarım. Zira hepimiz aynı şekilde düşünmek zorunda değiliz ki…
Ama öyle değil; “Düşeceksek Nobre ile düşelim” diyorlar. Sanki babalarının oğlu. Gençlerbirliği’ni düşünmüyorlar Nobre’yi düşündükleri kadar…
Ama kendilerine sorsanız bu renklere bizden fazla düşkünler !
Hele Mete Işık adında bir arkadaş var, diplomasız hocanın yerine konuşuyor.
Diyor ki; “10 kişiden 9’una sorsanız, ‘Gençlerbirliği 2 puan kaybetti’ der.”
Vay anasına sayın seyirciler !
İşte bana sormuş oldunuz. Maçın adamı Nordfeld değil miydi ?
İlk yarı bizim pozisyonumuz var mıydı ?
Devre arasına 3-0 geride girme ihtimalimiz yok muydu ?
Son haftalarda maçların ilk 45 dakikasında yokuz. Bu takımı sadece ikinci 45 dakika oynatmak için mi varsınız ?
Gaziantep zaten vasat bir takım. Yensek iyi olurdu. Zira düşmeme mücadelesi verdiğimiz gerçek rakibimiz. İkinci yarıya skoru korumak üzere çıktılar ve elbette bu sebeple de sahada sadece biz vardık.
Yahu siz nasıl çalıştırıcısınız bunu bile okuyamıyorsunuz. Bizim takımı Nordfeldt ve Candeias götürüyor, görmüyor musunuz ?
O da ancak bu kadar oluyor, maç başına 1 puanı bile yakalayamıyoruz.
Mete Işık’tan bir tuhaf beyan daha ;” Stancu dün antrenmana çıkmadı. Epey ateşi yükseldi, serum verildi. Maçtan önce konuştum kendisiyle, ‘ayakta duracak halim yok’ dedi. Yedek kulübesinde olması moral içindi.”
Bu yaşıma kadar, hasta futbolcuyu esame listesine yazıp, sağlam futbolcuyu tribüne gönderen bir zihniyetle ilk defa karşılaşıyorum.
Şimdi, sırası gelmişken Mete Işık’ı tanıyalım.
Etimesgut Belediyespor’dan 2017 yılında kulübümüze gelmiş.
Görevi : Oyuncu ve maç izleme (scouting).
Son 3 sene boyunca bu kulübe gelip top oynamadan giden futbolcu sayısı 25.
Bunları izleyip kulübümüze kazandıran (!) ekibin başında da Sayın Işık var. Diplomasız teknik direktöre diploma gerekince de kendisi departman değiştirmiş.
Nobreye gelince;
‘Süper ligde hocalık yapamaz’ diyorum. Bunu şimdi söylemiyorum ki…
Bana kızanlar var. Diyorlar ki ; “gelmesi yanlıştı ama şimdi arkasında duralım.”
Yani, “olmuş bir kere geçmişi unutalım” demiyorlar, “geleceği de riske atalım” diyorlar.
Arkadaşlar, ben sezon başlamadan önce görev verileceğini duyduğum andan itibaren “birinci hoca olarak gelmesin, tecrübeli bir hocanın yardımcısı olsun” dedim. Yani 7 haftayı gördükten sonra konuşmuyorum. Yazdıklarım, tarihleri ile birlikte aşağıda duruyor.
Bu takım Nobre ile gümbür gümbür düşer. Gençlerbirliği çatısı altında Nobre’ye hem idari konuda hem de teknik konuda eğitim verecek en az 6 tane hoca var. İsimlerini saymıyorum, kendilerine iyilik etmiş olmam !
Taraftarlarımız hepsini tanıyorlar. “Eğer düşeceksek onlarla düşelim” de denemez. Gençlerbirliği menfaati en önde gelir hakiki taraftarlar için…
Eski köye yeni adet getirmezsek iyi olmaz mı ?