Hedef; ulaşılmak istenen yer.ya da varılacak noktadır. Başarı ise hedeflere adım adım ulaşmaktır.
Memlekette hemen her alanda olduğu gibi sporda da paraya o kadar değer veriliyor ki; başarı denilince de akla ilk önce maddi başarı geliyor.
Bu bakış sınırlı ve başarının sadece parasal yönüdür. Çünkü, başarı kendini ve yaşamı da başarmaktır: Bu nedenle başarının kapsamını geniş tutunca şu özellikler sayılabilir: Kendisiyle ve çevresiyle iyi ilişkiler kurma, özsaygı duyma, özgürlük tutkunu olma, duygusal zekayı kullanma ve iç huzuru duyma.
Bu niteliklerin tamamı bir kişide oldu mu? Başarı kendinden gelir. Nasıl mı? Şöyle;
Nitelik 1 - Kendisiyle çevresiyle iyi ilişkiler kurma: Bireyin kendisini tanıması onun önce kendisiyle sonra da çevresiyle iyi ilişkiler geliştirmesin odağıdır. Eş deyişle kendini tanıyan neyi hedeflediğini dolayısıyla nasıl bir başar istediğinin de bilincindedir.
Nitelik 2 – Özsaygı duyma:bireyin kendisine ilişkin hissettikleri duygular bütünüdür. Birey kendisinden hoşnut ise özsaygısı yüksek, kendisinden hoşnut değilse özsaygısı düşüktür.
Nitelik 3- özgürlük tutkunu olma: Bireyin varoluşu onun özgür olmasına bağlıdır. Bu görüş varoluşculuk filozofisinin temelini oluşturur. İlk olarak 1927 yılında Martin Heideger tarafından ortaya konulmuş ve Fransız yazar Jean Paul Sartre tarafından geliştirilen varoluşculuk, varoluşun önceliğini benimser. Varoluşculuk felsefesinde, insanın varoluşu anlaması ve insanın kendini gerçekleştirmesi söz konusudur. Varoluşcu görüşe göre eğitimin amacı özgürlüklerin artmasıdır. Bu nedenle, her bireyin, kendi değerler sisteminin özgürce ve yetişkinlerin zorlaması olmaksızın geliştirilmesine izin verilmeli ve yardımcı olunmalıdır.
Nitelik 4-Duygusal zekayı kullanma: Duygusal zeka, kişilerin kendi duygularını anlaması, başkalarının duygularına empati beslemesi ve duygularını yaşamı zenginleştirebilecek biçimde düzenlemesi gibi belirgin özellikleri içermektedir. Duygusal zekanın başarı üzerindeki etkileri duyguları yönetebilme, kontrol edebilme ve yerli yerinde kullanma özelikleriyle ilgilidir.
Çünkü, duygusal zekâya sahip bireyler;
· Duygularının farkında olarak davranırlar.
· Duygularla başa çıkabilirler.
· Kendini motive edebilirler.
· Başkalarının duygularını fark ederek empatik davranırlar.
· Bireyler arası ilişkileri olumlu yürütebilirler.
· Kendi hedeflerini belirler,
· Başkalarının zorlaması olmaksızın hedeflerini gerçekleştirmek için tüm çabasını ve yeteneklerini ortaya koyarlar.
· Kendilerini iyi tanırlar.
· Bir duyguyu daha oluşurken fark ederler.
Nitelik 5- Dinamik etkileşim içinde olma: İletişimde karşılıklı etkileşim bilgileri ve görüşleri paylaşmayı sağlar. Böylece her şey paylaştıkça
çoğalır. ''Evrenin işleyişi, dinamik alışverişle olur: yani vermek ve almak evrendeki enerji akışının farklı yönlerini oluşturur. ''Ne kadar çok verirseniz, o kadar çok alırsınız çünkü evrendeki bolluğun yaşamınızdaki dolaşımını korumuş olursunuz. Aslında, yaşamda değerli olan her şey vermekle çoğalır. Vermekle çoğalmayan şey ise ne vermeye, ne de almaya değerdir. Vermenin ve almanın ardındaki en önemli şey niyettir. Niyet, daima veren ve alan için mutluluk yaratmak olmalıdır.''
Bu verme ve alma anlayışı şöyle gerçekleşebilir;
Bir Sonuç ve Bir Öneri
Hedef, ulaşılmak istenen yer ya da varılacak nokta olduğundan başarı hedeflere adım adım ulaşmaktır. Varılacak yere özümseyerek, iç dünyasına adapte ederek, yaşanan başarısızlıkları da fırsat bilerek ulaşmak en tutarlı ve planlı olacağından sabırla, kararla çabalamak gerekir. Çünkü; hedef ve başarı kendini gerçekleştirmektir. Kendini gerçekleştirmek ise bir yaşam aracı ya da sonucu değil; nerdeyse her gün gerçekleştirilen bir ihtiyaçtır.
Spor alanlarında kendini gerçekleştirmek ise önce kendi değer sistemini bulmakla, sahip olduğu fiziksel ve duygusal potansiyelin farkına varmakla, kişisel bütünlüğünü ego ve erdemle dengelemekle çok yakın ilişkili olduğu unutulmamalıdır.
İletişim:
e-posta : mkara@gazi.edu.tr
Web : w3.gazi.edu.tr/~mkara
Facebook (1): Kirizma
Facebook (2): Mustafa Karaağaçlı
Twitter : M_Karaagacli_
İnstagram : mustafakaraagacli1