""
Şanlı Ankaragücü ile ilgili, 5 Ekim 2016’da yazdığım, “Ayıptır, günahtır” başlıklı yazımdan bir bölümü.
“Ankaragücü’nün lig performansını değerlendirirken, ‘o iyi oynadı, öteki kötü oynadı, hoca yanlış yaptı’ falan derken, ‘Bu sene de mi şampiyonluk gelmeyecek?’ diye kara düşüncelere dalarken, meğerse, asıl tehlikeyi gözden kaçırıyormuşuz. Tehlike; ‘Ankaragücü’nün geleceğinin kaderine terk edilmesi.’
Belki dikkatlerinizden kaçmıştır ancak ben hatırlatayım:
YURTSPOR’da ‘Özel haber’ ibareli bir haber var. ‘Ankaragücü’nde altyapı kaderine terk edildi’ başlıklı haber, belki son yılların en önemli haberi. Hatta, bana göre, 2. Lig şampiyonluğundan bile önemli. ‘Sarı Lacivertliler'in Tandoğan Tesisleri ilgisizlikten harabe haline geldi. Altyapı takımları antrenmanlarını Anıttepe Tesisleri'nde yaparken maçlarını Esenboğa'da oynuyor…’
Haberde kullanılan fotoğrafı görünce şok oldum. Bizim de gençlik yıllarımızda, çiçeği burnunda spor muhabiri olarak görev yaptığımız dönemde, hemen her gittiğimiz, söğüt ağacının altında antrenman izleyip, haber kovaladığımız antrenman sahası kelimenin tam anlamıyla dökülüyordu. Sahada çimden eser kalmamış, yemyeşil çimler yerini adam boyu yaban otlarına bırakmıştı…
Sözün özü, Ankaragücü, ‘bugün var, yarın yok’ üstyapısına milyonlarca lira harcarken, geleceği olan altyapısına tek kuruş yatırmıyor. Ankara’nın göbeğinde, gözbebeğimiz olması gereken Tandoğan tesisleri mezbelelik haline gelmiş, kimsenin umurunda değil. Çünkü, beylerimiz bugünü kurtarmanın peşinde. Gelecek diye bir kaygıları yok.”
TUNA YILMAZ’I HATIRLAR MISINIZ?
Dönemin Basın Sözcüsü Tuna Yılmaz, “Lafla Peynir Gemisi Yürümez” başlıklı cevabi yazısında, “Tandoğan Tesislerinde tadilat yapılması için proje hazırlandı ve ilgili makamlara sunularak gerçekleşmesi için girişimler hızlandırıldı. Bazı işler olsun deyince hemen gerçekleşmiyor, gerçekleşmesi belirli bir süreç alıyor. Daha Türkçesi klavye başından sallamak ile problemler çözüme kavuşuvermiyor, Yani ‘Lafla peynir gemisi yürümüyor’ bilmem anlatabildim mi?
Ankaragücü Kulübü tüm unsurlarıyla tek yürek, tek vücut olmuş kocaman bir ailedir. Ne kaderine terk edilir, ne de geleceği tehlikededir. Beklentiniz Beyhudedir. Ankaragücü ayağa kalkmıştır ve hak ettiği yere gelecektir” yanıtını vermişti.
Tuna Yılmaz, bu sözlerinin üzerinden 1 yıl geçmeden, yönetim dışında kaldı.
Maalesef, günlük, A takım tartışmalarıyla Ankaragücü’nün yılları heba edildi.
GÖNÜL HUZURUYLA “EVET” DİYORUM
Başkan Fatih Mert ve ekibi, 31 Ekim 2019’da yapılan kongrede seçildiğinde, Ankaragücü, 300 milyon TL’den fazla borcu olan, futbolcularına, çalışanlarına ve piyasaya uzun süredir ödeme yapamayan, transfer yasağını kaldıramamış, “Kaderine terk edilmiş” bir haldeydi.
Ben, altyapısız, mali disipline sahip olmayan kurumların üstyapısının başarılı olmayacağına inanıyorum.
Başkan Fatih Mert’in profesyonel futbol takımı ile ilgili hiçbir icraatını ne övüyorum ne de eleştiriyorum.
Ancak…
İlk iş olarak Tandoğan Tesisleri’ne el atması, ilçe belediyelerine tesisin tadilatını yaptırması, Büyükşehir Belediyesi’nin devreye sokulup, sentetik çim sahanın yaptırılması, kısaca Ankaragücü’nün geleceğinin kurtarılmaya çalışılması, övgüye değer.
Şanlı Ankaragücü’nün geleceği emin ellerde mi? Ben, bu sorunun yanıtına bakarım.
Gönül huzuruyla diyorum ki, “Evet, Şanlı Ankaragücü’nün geleceği emin ellerde.”