Dün aynı saatlerde iki takımımız da emeklerinin karşılığını aldılar. Tabelaya göre yazı yazsak vur patlasın çal oynasın…
Şikayet etmeye ne gerek var değil mi ?
Ancak bu gün konuşacağız ki tarafsız kitleden de destek bulalım !
Dayınız yoksa kendi göbeğinizi kendiniz keseceksiniz.
Kimler gibi ?
Gençlerbirliği ve Ankaragücü gibi…
Gençlerbirliği’nin yediği ilk gol olmayan kornerden rakibe hediye…
Sessegnon kibarca kendisinden çıkmadığını izah etmeye çalışıyor ve üstelemiyor. Aynı haksızlık büyütülmüş takımların aleyhinde olduğu zaman sahanın nasıl karıştığını anlatmaya gerek var mı ?
Golle neticelenmesi muhtemel Gençlerbirliği hucumu faul gerekçesi ile durduruluyor. Rakiple en küçük bir temas yok.
Anadolu takımlarına rahatça gösterilen kartların İstanbul takımlarına çıkmadığını artık sağır sultan biliyor. Bizim takımların da bundan nasıl nasiplendiklerini sezon başından beri izliyoruz.
Ankaragücü dar kadrosu ile mücadele ediyor ama karşısındakinin gücü yine de yetmiyor. Galatasaray’ın hocası santraforsuzluktan şikayet ediyor.
Ancak santraforsuz ve bir kişi eksik Ankaragücü’nden kendi evinde 3 dakikada 2 gol yiyor. Böyle olması belki de ilahi adaletin tecellisi…
Çünkü hakemin Orgill’in oyun dışı kalmasına sebep olan ikinci sarı kartını Burak Yılmaz’a, Vedat Muriç’e, Emre Belezoğlu’na gösteremeyeceğini ben söylemiyorum, İstanbul medyası söylüyor.
Orgill’in ilk sarı kartına söylenecek bir şey yok ama bir hava topuna çıkışta yanağı sıyıran bir el için sadece ‘pardon’ denir, ikinci sarı karta muhatap olunmaz. Maç içinde birçok böyle çifte standart var. Sadece Belhanda’ya bakmak yeterlidir !
Geçen yazımda bahsetmiştim; TFF’nin bir gece yarısı duyurusu ile ‘Kulüp Lisans ve Finansal Fair play’ talimatında değişiklik yaptığını…
Çok açıktır ki, bu birkaç kulüp için alınmış kurtarıcı karardır.
Neden mi ?
En sert açıklamayı ilk anda Trabzonspor yaptı ve hukuki girişim başlattı. Galatasaray itirazını yaptı ve sordu;” bundan yararlanan kim ?” diye. Yukardaki iki kulüp harcama limitleri ile ilgilerinin olmadığını ispatlı delilli ortaya koydular. Beşiktaş, Ankaragücü, Kasımpaşa ve Antalyaspor da alınan karara katılmadıklarını açıkladılar.
Peki bu kararın kime yararı var ?
İş dönüyor dolaşıyor o meşhur toplantıya geliyor. Karar öncesi tek toplantı tek kulüple gerçekleşiyor, hem de federasyon çatısı altında değil.
Federasyon’un bu konudaki açıklaması kesinlikle tatmin edici değildir.
Yayın gelirleri düşmüşse, devreye daha fazla harcama girmez, “ayakların yorgana göre uzatılması” gündeme gelir.
Eldeki talimatnameye göre, puanı silinecek takımların listesine güçlü bir kulüp de adayken kuralı değiştirirseniz, hangi adil yarıştan bahsedeceksiniz ?
Bu kadar da değil !
Denk bütçe yapan ve buna uyan Trabzonspor’a ödül vermek yerine önüne engel koymak nedendir ?
Ara transfer sezonunda eksiklerimizi tamamlamalıyız, aksi durumda yaşanan örneklerden bizim gözyaşımıza kimsenin bakmayacağını bu günden görmeliyiz.