""
Acı
Acı, sızlatır, ağrılar verir, üzer, büzer, eylem alanının daraltır. Acılar sürekli olunca da yapılan işin toplam kalite standartları düşer. Eğer bu acılar tekrardan yani aynı nedenlerden kaynaklanıyorsa öğrenme, ders çıkarma ve gelişme olmaz.
Acı Veren Takım; Fenerbahçe
Acı veren takım, Fenerbahçe. Son 8 yılın taraflı tarafsız herkese futbol, oyun, mücadele, skor ve sonuçta başarı adına bir şey veremeyen takım Fenerbahçe’dir. Bu yargıyı pekiştiren tabela ise Slavia Prag maçı ile bir kez daha görülmüş oldu. Sonuçta, Fenerbahçe, Kadıköy'de 3-2 yenildiği Slavia Prag'a deplasmanda da yine aynı skorla mağlup olarak UEFA Avrupa Konferans Ligi'nden elenmiş oldu.
Maçın Acı Dakikaları
Slavia Prag'a tur vizesini aldıran Fenerbahçe’ye ise acılar veren dakikalar sırasıyla, 19. dakikada Ivan Schranz ile 27. ve 63. dakikalarda Yira Collins Sor'dan geldi. Fenerbahçe'nin 39. dakikada Mert Hakan Yandaş ve 90. dakikada Mergim Berisha ile bulduğu goller ise züğürt tesellisinden başka bir şey vermedi.
Acıların Kök Nedenleri
Gerçek yaşamda aklı eren koşulları gören her insan kendine acı veren hallerden kurtulmaya çalışır. Bireysel ve toplumsal düzeylerde zekasını ve aklını kullanan her insanın doğal olarak bu reaksiyonu göstermesi gerekir.
Ancak, beklenen reaksiyon gösterilmezse acıları getiren kök nedenlerin dikkate alınmadığı görülür.
Acı veren takım Fenerbahçe’nin genelde ve temelde acınacak halleri şöyledir:
Bu Fenerbahçe;
Evveli emirde söylemek gerekirse, “iyi y-ö-n e t-i-l-m-i-y-o-r.”
Şimdiye ve geleceğe ait planlı, tutarlı, yeterli ve verimli planları görülmüyor.
Her fırsatta her basın önünde böbür diliyle yöneticilerin söyledikleri tasarlanan projelerin odağının takımı gençleştirmek mi? yoksa; yarışmayı sağlayacak deneyimli futbolculardan mı ? kurulacağı ya da kurulduğu bilinmiyor.
Doğru profesyoneller ile çalışmıyor.
Takımın bütçe finansmanı yanlış ve kötü kadro plansızlığıyla nüfus cüzdan yaşı 36’lık kontratlara harcanıyor. Bu konuda Sosa sana verir, veriyor ve verecek ki, alınıyor. Sosa hep Atletico Madrid günleriyle bekleniyor.
Yıldız transferi hastalığının takımı derin borçlara ve başarısızlığa dolayısıyla kulübe kiralık ve devren satılık tabelası astıracağı görülemiyor. Bu noktada son yıldız transferi Mesut Özil’in geldiğinden beri yaptıkları ortada cılız alevli bir iki şık pası ve toplamda 8-10 golü dışında takıma katkısı yoklarda geziyor. Çünkü Mesut da Real Madrid, Arsenal ve Almanya Milli Takım günlerinde hayal ediliyor.
Gençlere sabır göstermiyor. Son yıllarda takıma monte edilen tüm genç futbolcuların biri bir pişsinler(!) diye gönderme hatalarından vazgeçmiyor. Bu konuda, Recep, Niyaz, Muhammed, Barış ilk akla gelen külliyen yanlış olan takımdan gönderme tercihleriydi.
Acıların Özel ve Teknik Nedenleri
Fenerbahçe dün geceki Slavia Prag maçı özelinde ise şu acıları taraftarına ve Türk Futbol Kamuoyuna yaşattı;
Takımın fizik gücü zayıftı. Nedeni antrenman yöntemleridir. Bu konuda memleketin doğru bildiği yanlışlardan olan, “futbol idmanları gezegenin her yerinde aynıdır (!) safsatasıdır. Aynı olmadığı dün gece bir kez daha görülmüş olmadı mı?
Takımın iki mücadele eksikliği vardı. Her kazanılamayan ikili mücadele ile kaybedilen toplar rakibe ani ve hızlı hücum pozisyonlan verdi.
Kazanılamayan dolayısıyla kaybedilen her ikili mücadele sonrasında rakibe yapılan rövanş faulleri rakibe özellikle uyunun 3. Bölgesinde kritik serbest vuruş fırsatları verdi.
Fenerbahçe’den Valencia, Kim Min Jae, Szalai, Novak, Serdar Aziz, Serdar Dursun, Nazım… başta olmak üzere nerdeyse takımın tamamı marifetmiş gibi rövanş faulleri yapıyor. Nedense teknik yönetim bunu konuda bir uyarı yapmıyor gibi her an rakibe gereksiz rövanş faulleri yapılıyor.
Fenerbahçe’de antrenman sorunu var. Bu sorun birinci bölgede 3’lü ve 4’lü savunma yada ikinci bölgede 5’li üçüncü bölgede 2’li oynama ile çözülmüyor. Çünkü, takımım idman çeşitliliği, ve pozisyon tekrarında eksiklikleri bulunuyor.
Bu takımın her değiştirdiği teknik direktör ile birlikte değişmeyen bir gerçeği olan “sabah akşam yanı golleri yiyen takım olmasıydı”. Zira dün geceki Fenerbahçe’nin yediği ikinci gol ile İstanbul’daki maçta yediği üçüncü gole bakıldığında, aynı yerleşim, savunma ve rakibi karşılama yanlışlıklarıyla dolu olduğu görülür.
Söz Sonunda
Her iki maçı da 3-2 ile kaybeden Fenerbahçe için 2021-2022 sezonunda Türkiye ve Avrupa olarak artık somut hiçbir başarı hedefinin kalmadığı biliniyor.
Süper lig için hayal edilen ikincilik fırsatı da oynanan ve gözlenen bu zayıf oyunla mümkün görülmüyor.
Bir yanda 84, 4 milyon (2020) nüfuslu Türkiye’den acı veren Fenerbahçe çıkarken, 10,7 milyon (2020) Çekya nüfusundan Slavia Prag esameli kemik gibi bir takımın çıkması da memleket futbolunun ibret alması gereken acı sonuçlardandır.
Profesyonel futbolda bir numaralı değişken “para”dır. Bu kadar para alan Fenerbahçe’li futbolcuların ve onları çalıştıran teknik kadroların ve takımı yönettiklerini sananların aldıkları ve harcadıkları paraların karşılıklarını kulübe, taraftara ve memleket futbol kamuoyuna veremedikleri-gösteremedikleri ortadır.
Ortalıkta bu kadar acı ve başarısızlık veren bir takım olan Fenerbahçe’nin son sekiz yıldır şampiyon olamaması ise tüm bu acıları kronikleştiren böyle devamında ise takımın artık sürdürülebilirliğinin kalmayacağının yönetsel ilgililerce görülememesi ise daha acı olan bir durumdur.
Bu söz sonu durumundan hareketle Fenerbahçe’nin futbolun durum ve zaman değişkenlerine uyamaması ise daha bir acıdır.
İletişim
Dr. Öğr. Üyesi, G.Ü. Gazi Eğitim Fakültesi, EBB Öğr. Üyesi.
e-posta : mkara@gazi.edu.tr
Web (1): w3.gazi.edu.tr/~mkara
Web (2): https://avesis.gazi.edu.tr/mkara
Web (3): www.yurtspor.com
Web (4): www.mektepligazete.tebeşir
Web (5): www.mektepligazete.bülten
Facebook (1): Kirizma
Facebook (2): Mustafa Karaağaçlı
Twitter : M_Karaagacli_
İnstagram : mustafakaraagacli1