""
Her Yeni Gelen Hoca Bu Benim Takımım Değil Diyor!
Memlekette her hoca değişikliğiyle öncelikli gerekçede, “bu takımı ben yapmadım, bu takım benim takımım değil!” açıklaması yapılıyor.
Yanlışlara karşıdakileri de çekmeye çalışan bu anlayış soruna daha gelir gelmez ortak arıyor.
Sorunun parçalarını artırıyor.
“Bu takımı ben kurmadım en kolaycı açıklamalardandır. Oysa; bu oyunda “teknik direktörün takımı diye bir şey olmaz.
Eldeki Yapıya Uygun Davranma
Bu oyunda İşin kadro yapılanması elbette önemlidir. Ancak; tek ve yeter koşul değildir.
Başarı ve istikrar için;
Tüm bunlar sabır, metanet ve dayanıklılık isteyen eylemlerden olup, rekabetçi anlayışlarda yarışkanlık için hemen sonuç alma beklendiğinden, buna uyan kulüp yöneticileri ve taraftar kitlesi de sürekli transfer beklentisi içine girmektedir.
Kitleleri ve esameleri büyük ama özellikle bu sezonki saha içi sportif başarıları düşük büyük kulüplerin yöneticileri de marifetmiş gibi “biz de transfer bitmez” diyorlar.
Bu algıya alıştırılan takımın her şeyi olan taraftarlar ise illa yeni transferler bekliyor.
Teknik Direktör Eldeki Hamuru Yoğurandır.
Takımların kadro yapılanmasında futbolcu özellikleri, yaşa ortalaması, her mevkiye alternatiflerin olması, gelişime açık futbolcuların olması başta dikkate alınması gereken takım inşaası için gereklidir.
Her teknik adamımın kafasındaki kadro da olsa, bu oyunun durum ve zaman değişkeni farklı uygulamalara yönlendirebilir. Bu nedenle teknik direktör eldeki kadroyu çalıştırmaya bakmalı, her maçta farklı aksayan mevkiler için hemen transfer ihtiyacı var dememelidir. Bu konuda skorsever medyada sonuçları göremeyince alternatifler önermekte, yapılacak transferlerle takımın uçacağı(!) varsayılmaktadır.
Sosyolojik Gerçek; İsimler Değişince Takımlar Değişmez!
İsimler değişince takımlar değişmediği gerceği bu oyunun en somut karelerindendir. Zira başka takımlar da başarı yakalayan teknik direktörlerin geldikleri yeni takımlarında istikrarlı sonuçlara hasret kaldıkları yaygın gözleniyor.
Sistem hocası olmak geleneksel başarıları artırır. Sistemi yerleştirecek idman tekrarı yapma ve taktik çeşitlilik öğretileri oyunda istikrarın anahtarlarındandır.
Tabi, teknik direktörün, teknik kadar psikolojik ve sosyolojik bilgi, beceri, ve tutumu da mevcut futbolcular üzerindeki saygınlıklı adaleti önemli ve değerlidir. Kanımca bir teknik direktörün futbolcular üzerindeki en etkili iletişimi de akılla duygu bütünlüğü içinde davranmaktan geçiyor.
Söz Sonunda;
“Bu takım benim değil!” demek işin en kolaycılık kısmıdır. Teknik kadroya düşen varolan koşullarda hamuru yoğurup, lezzetli bir börek yapmaktır. Hazıra dağ dayanmaz misali yamalı transferlerle hele sezon ortasındaki arayışlarla verimli sonuçlar beklenmez. Sonuçlar gelmeyince de “bu takımı O yapmadı, bu takım O’nun takımı değil!” bahanesi daha çok zaman sorunları halının altına süpürtür.
İletişim
Dr. Öğr. Üyesi, G.Ü. Gazi Eğitim Fakültesi, EBB Öğr. Üyesi.
e-posta : mkara@gazi.edu.tr
Web (1): w3.gazi.edu.tr/~mkara
Web (2): https://avesis.gazi.edu.tr/mkara
Web (3): www.yurtspor.com
Web (4): www.mektepligazete.tebeşir
Web (5): www.mektepligazete.bülten
Facebook (1): Kirizma
Facebook (2): Mustafa Karaağaçlı
Twitter : M_Karaagacli_
İnstagram : mustafakaraagacli1