""
Oligarşik Yönetim
Monarşi tek kişinin idaresi iken oligarşi, aynı kafalı ama nispeten kalabalık bir topluluğun idareyi ele almasıdır. Eş anlatıyla, oligarşi, iktidarın bir grubun veya bir zümrenin elinde olmasıdır. Aristokratik olarak da yönetimin soyluların ya da din adamların elinde tezahür etmesidir (Karaağaçlı, 2021-1: 72). Oligarşi bu yapısıyla siyasal yönetimlere atıf yaparken son günlerde spor alanında futbol gezegeninde de “oligarşik ahvaldeler” demek zor olmuyor.
Futbolun Muhafazakar Oligarşikleri
Son yıllarda maddeyi, parayı, şöhreti ve çok izlenirliği öne çıkararak salt cüzdanı düşünme futbol oligarşisinin tipik özelliği haline gelmiştir. Profesyonel futbolun gereği budur (!) diyen kafalar da futbolun oligarşik cüzdanına çanak tutanlar grubundandır.
Oligarşik anlayış, orta çağ zihniyetinin ve kapalı toplumların yönetsel anlayışıdır. Futbolda son günlerde adları büyük (!) başarıları özellikle bu yılın ilk 16 haftasında dökülen İstanbul oligarşikleri her geçen hafta yoklardaki amatör hallerini sürdürüyor.
Her Üç Maçta Bir Mağlubiyet
Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş bu yılın ilk 16 maçında taraftarlarına adeta saç baş yolduruyor. Fenerbahçe ve Galatasaray 5’er Beşiktaş 6 mağlubiyetle her üç maçın birini kaybetmiş kötü istatistiğini veriyor. Ortaya çıkan bu kötü istatistiğin anlattığı pek çok defodan biri de “takımın başında kim olsa 16 maçın yarısını yani 8 maçı kazanırdı” şeklinde Fenerbahçe için olurken, Beşiktaş’ın 6 Galatasaray’ın ise ancak 5 galibiyeti için de aynı teknik yönetim kusuru geçerli olmaktadır.
Aynı kafalı başka bir kalem olan averaj halinde de Fenerbahçe’nin 6, Beşiktaş’ın 2 ve Galatasaray’ın ise sadece bir gol artısının bulunması da anılan oligarşiklerde atanlarının boş küme tutanlarının ise kumbara olduğunu gösteriyor.
Endüstriyelden Bilime Evrilen Futbol Bu Kadar İsrafı Kaldırmaz!
Futbol endüstriyelden bilime evrilirken başta ekonomik, teknik, beslenme, çalışma, yönetme, yaşam biçimi gibi temel sosyal ve kültürel halleri içine almaktadır.
Bu mahalde sürekli vurgulanan sistemsizlik, günlük yaşamlar ve haftalık başarılar ile sürekliliğin gelmediği gün gibi güneş gibi gözleniyor.
Sunulan arza yani oynanan oyuna talebin yani izlenirliğinin giderek düşeceği dikkate alınmıyor.
Futbolun doğruları tıpkı sosyolojik yaşamdan ekonomik cüzdan sağlığından ve psiko rahatlıktan ayrı düşünülemez. Memlekette düşünüldüğü için bir iki varyeteli kısa metrajlı menajer filmleriyle yapılan transferlerin nasıl çöplük olduğu ne yazık ki, görülemiyor.
Oligarşikler Yoklarda!
Süper Ligin 16. Haftası Futbolun İstanbul oligarşisinin inançsız yol yürümelerini gösterirken; Fenerbahçe’nin Gaziantep FK karşısındaki 3-2’lik mağlubiyeti bardağın son damlasıydı. Galatasaray’ın DG Sivasspor’a 1-0’la kaybetmesi Avrupa başarısı yüzü suyu hürmetine taraftarın, yönetimin ve futbol eleştirmenlerin seslerini kısarken; Beşiktaş’ına 4-2’lik Kayserispor galibiyeti de bu haftaki Fenerbahçe maçı için küçük bir derbi el feneri oldu. Çünkü skordan çok güçlü oyunların gelecek maçların belirleyicisi olduğu unutulmamalıdır.
Söz Sonunda;
İletişim
Dr. Öğr. Üyesi, G.Ü. Gazi Eğitim Fakültesi, EBB Öğr. Üyesi.
e-posta : mkara@gazi.edu.tr
Web (1): w3.gazi.edu.tr/~mkara
Web (2): https://avesis.gazi.edu.tr/mkara
Web (3): www.yurtspor.com
Web (4): www.mektepligazete.bulten
Facebook (1): Kirizma
Facebook (2): Mustafa Karaağaçlı
Twitter : M_Karaagacli_
İnstagram : mustafakaraagacli1