Gençlerbirliği geçtiğimiz hafta sonunda çok ilginç bir kongre süreci yaşadı.
Öncesi ve sonrasında yaşananları 35 yıllık meslek yaşamımda "görmedim, duymadım" desem yalan olmaz.
Ayrıntıya girmeden anlatayım.
Yönetici Osman Sungur ve taraftar Ayhan Güney belirsizlik ortamında aday olduğunu açıklar.
Oktay Banlı da açıklama yapmasa da başkanlık için çalışmalar yürütür.
Niyazi Akdaş Bodrum tatilinden döner ve adaylık hazırlıkları yapar. Bazı adaylarla görüşür.
Sonra masadan kalkar ve tatiline devam etmek için Bodrum bileti alır.
Serkan Aydın, Niyazi Akdaş'tan izin ve destek alır, aday olur.
Sonra Niyazi Akdaş ikna, Bodrum bileti de iptal edilir.
Bu defa ortada bir sorun vardır... Serkan Aydın 90 milyon ve 12 arkadaşı ile yönetime girmek istemektedir.
3 gün önce kulübü Serkan Aydın'a teslim etmek isteyen Niyazi Akdaş'ın aklı çelinir "Serkan Aydın kulübü ele geçirmeye çalışıyor" denerek kriz çıkarılır.
Serkan Aydın'a tek başına Niyazi Akdaş'ın listesine girmesi teklif edilir.
Bunun kabul etmeyen Serkan Aydın listesini hazırlar.
Teleşa düşen Niyazi Akdaş ekibi Ayhan Güney'i gece yarısı kulübe davet eder.
Pazarlıklar yapılır. Paralı yönetici arayan Niyazi Akdaş ve ekibi Ayhan Güney ve Oktay Ünsal'ı listesine alır.
- Kongre öncesi kim Niyazi Akdaş'ı korku ile pazarlığa zorladı. Kimse "Pazarlık yapmayalım kongreyi rahat kazanırız" diyemedi mi?
Gece yarısı Hacettepe 1945 SK Başkanı Ceyhun Alyurt aday olduğunu açıkladı.
Sonrasında kongrede 3 liste yarıştı.
Niyazi Akdaş diğer 2 adayı 2'ye katlayacak kadar oy aldı ve yeniden başkan seçildi.
Niyazi Akdaş'a karşı liste çıkaran Serkan Aydın kongre sonrası yeniden futbol şube sorumlusu oldu.
Yönetime para vaadi ile alınan geçmişi skandallarla dolu Cengiz Fırat'ın ilk yönetim kurulu toplantısında istifası istendi.
Geçmiş yönetimlerler de de Cengiz Fırat gibi isimler yok değildi...
Falan, filan, yalan
Sonrası "Biz en Gençlerbirlikliyiz... Gençlerbirliği kültürünü en iyi biz biliriz. Bizden başkası kulübe zarar verir... Biz olmazsak Gençlerbirliği'nin kapısına kilit vurulur..."
Şunu söyleyim... Kim fazla bağırıyorsa Gençlerbirliği'ne en büyük zararı o veriyordur.
Kongre için çabalayanlar, Fenerbahçe maçında Niyazi Akdaş'ın yanında inzibat gibi poz verenler takımın Kayseri kampında yaşanan sıkıntıları önlemek için biraz çaba harcasa idi daha kıymetli olurdu.
