Garip şeyler oluyor !

Garip şeyler oluyor !. Hoca konusunda fikrim değişmeye başlıyor. Futbol bilgisi açısından değil, bahane üretmesi açısından. Be kardeşim bir kere de hakederek yenilmiş olamaz mısın ? Her maçın sonun da ya hakem ya şansızlık ya da sakat ve cezalıların çokluğu bize puan kaybettiriyorsa; mücadele etmeyen futbolcunun, yanlış tercihlerde bulunan hocanın kusurunu nereye koyacağız ?    Oysa üç gün önce kötü bir oyunla, ligin en genç ve zayıf kadrosundan 3 puanı alınca şapkayı havaya fırlatanlar bu gün gerçekle yüzleşmiş olmalıydılar. Biz ise tabelaya bakmadan, antipatik gözükmek pahasına, “perşembenin gelişinin çarşambadan nasıl belli olduğunu” o gün ortaya koymuştuk. Bu gün ligin küme düşme adaylarından Tuzlaspor geldi, kendi evimizde bizi net skorla yendi ve gitti. Cümleten geçmiş olsun, hiç olmazsa şimdi ayaklar yere sağlam bassın. Ama görüyorum ki; hoca maçtan sonra yine yanlış teşhis koymuş. Rakip 2 defa gelmiş ve 2 gol atmış. Ayıptır, kaçırdıkları penaltıyı nasıl kazanmışlar ? Demek ki 1 kere daha gelmişler ! Daha ne olsun ? Sen bal yapmayan arılara çare bulacaksın…   Gerçi transfer dönemine de yanlış hazırlık yapıldığını izliyoruz ama biz yine uyarı görevimizi yapalım. Takımlarında oynamayan futbolcularla ön protokol yapıldığını duyuyoruz. Ve sanki bunlar kapış kapış gidecekler de tedbir alıyoruz ! Ligin ilk yarısında oynamayan bir futbolcunun hazır hale gelmesi için en az 3 ay gerekir. Bir ay sonra da lig biter zaten… Bırakın göstermelik transferleri; 5 oyuncu yerine 2 hazır oyuncu alın, ilk 11’de yer alması garanti olsun. Size bu yanlış fikirleri verenlerin durumlarını da acilen gözden geçirin.      Haftalar önce Keçiörengücü maçı için kaleme aldığım, “Kaloğlu’na sorular” başlıklı yazımın birinci sorusu ; “Bir hoca kendi sahasında 1-1 devam eden maçın, uzatma dakikaları da tükenmek üzere iken 2 oyuncu değişikliğini neden yapar ? Mesela oyunu berabere bitirmek için olabilir mi ?” şeklindeydi. Geçen zaman içinde hocadan cevap gelmeyince, biz de merakımızı gidermeye çalıştık, araştırdık ve sonuca ulaştık. Gençlerbirliği kulübünde; iç sahadaki beraberliğe prim ödeniyor. Yanlış duymadınız, üst sıralara oynasanız da kendi sahanızda 2 puan kaybetseniz bile cepleri dolduruyorsunuz. Böyle olunca da beraberliğin üzerine yatmak kestirme bir yol oluyor… Değerli yöneticiler sizleri kimler kandırıyor ? Eğer boşa harcayacak kadar çok paranız varsa, yukarda sözünü ettiğim şekilde transfer yapın ! Tersine iç saha beraberliğine prim vererek mevcut performansa fren yaptırmayın…   Elbette deplasman beraberliğine prim söz konusu olabilir, ancak diğer kulüplerin ceza kestiği yetersizlikleri ödüllendirirseniz, bu ekipten mücadele etmesini daha çok beklersiniz… window._taboola = window._taboola || []; _taboola.push({ mode: 'thumbnails-a', container: 'taboola-below-article-thumbnails', placement: 'Below Article Thumbnails', target_type: 'mix' });

Hoca konusunda fikrim değişmeye başlıyor. Futbol bilgisi açısından değil, bahane üretmesi açısından. Be kardeşim bir kere de hakederek yenilmiş olamaz mısın ?

Her maçın sonun da ya hakem ya şansızlık ya da sakat ve cezalıların çokluğu bize puan kaybettiriyorsa; mücadele etmeyen futbolcunun, yanlış tercihlerde bulunan hocanın kusurunu nereye koyacağız ?   

Oysa üç gün önce kötü bir oyunla, ligin en genç ve zayıf kadrosundan 3 puanı alınca şapkayı havaya fırlatanlar bu gün gerçekle yüzleşmiş olmalıydılar. Biz ise tabelaya bakmadan, antipatik gözükmek pahasına, “perşembenin gelişinin çarşambadan nasıl belli olduğunu” o gün ortaya koymuştuk.

Bu gün ligin küme düşme adaylarından Tuzlaspor geldi, kendi evimizde bizi net skorla yendi ve gitti. Cümleten geçmiş olsun, hiç olmazsa şimdi ayaklar yere sağlam bassın. Ama görüyorum ki; hoca maçtan sonra yine yanlış teşhis koymuş. Rakip 2 defa gelmiş ve 2 gol atmış. Ayıptır, kaçırdıkları penaltıyı nasıl kazanmışlar ? Demek ki 1 kere daha gelmişler !

Daha ne olsun ?

Sen bal yapmayan arılara çare bulacaksın…  

Gerçi transfer dönemine de yanlış hazırlık yapıldığını izliyoruz ama biz yine uyarı görevimizi yapalım. Takımlarında oynamayan futbolcularla ön protokol yapıldığını duyuyoruz. Ve sanki bunlar kapış kapış gidecekler de tedbir alıyoruz !

Ligin ilk yarısında oynamayan bir futbolcunun hazır hale gelmesi için en az 3 ay gerekir. Bir ay sonra da lig biter zaten…

Bırakın göstermelik transferleri; 5 oyuncu yerine 2 hazır oyuncu alın, ilk 11’de yer alması garanti olsun. Size bu yanlış fikirleri verenlerin durumlarını da acilen gözden geçirin.     

Haftalar önce Keçiörengücü maçı için kaleme aldığım, “Kaloğlu’na sorular” başlıklı yazımın birinci sorusu ; “Bir hoca kendi sahasında 1-1 devam eden maçın, uzatma dakikaları da tükenmek üzere iken 2 oyuncu değişikliğini neden yapar ? Mesela oyunu berabere bitirmek için olabilir mi ?” şeklindeydi.

Geçen zaman içinde hocadan cevap gelmeyince, biz de merakımızı gidermeye çalıştık, araştırdık ve sonuca ulaştık.

Gençlerbirliği kulübünde; iç sahadaki beraberliğe prim ödeniyor. Yanlış duymadınız, üst sıralara oynasanız da kendi sahanızda 2 puan kaybetseniz bile cepleri dolduruyorsunuz. Böyle olunca da beraberliğin üzerine yatmak kestirme bir yol oluyor…

Değerli yöneticiler sizleri kimler kandırıyor ?

Eğer boşa harcayacak kadar çok paranız varsa, yukarda sözünü ettiğim şekilde transfer yapın !

Tersine iç saha beraberliğine prim vererek mevcut performansa fren yaptırmayın…  

Elbette deplasman beraberliğine prim söz konusu olabilir, ancak diğer kulüplerin ceza kestiği yetersizlikleri ödüllendirirseniz, bu ekipten mücadele etmesini daha çok beklersiniz…