Özellikle Fenerbahçe ve Beşiktaş’ın kayıpları, memlekete özgü baş çözüm yolu olarak, “hoca postalamayla” sonuçlandı.
Asıl sorunun; bizle onlar kıyasındaki fiziksel kalite ve atletizm formasyonlarının düşüklüğüyle yine y ü z l e ş i l e m e d i. Yine özel uçakların kurtarıcı namlı isimlerle inmesine gözler çevrildi.
2.Fenerbahçe Mourinho’suz Beşiktaş Solsksjaer’siz
Fenerbahçe 26 kupalı Jose Mourinho’dan Beşiktaş Ada kariyerli Ola Gunnar Solsksjaer’den yüksek tazminatlarla kurtulurken; sonucun bilindik ve geleneksel tavrı ise, adı yeni hoca ama; özneleri bilindik eski esameler oldu.
Fenerbahçe Zeki Murat Göle’yle Gençlerbirliği; Beşiktaş ise Sergen Yalçın’la Alanya deplasmanlarına koyuldu.
Fenerbahçe, Jose Mourinho klasiğinden ve ısrarından farklı yerli ağırlıklı kadroyla Ankara’da Gençlerbirliği’ni 3 golle geçerken, taraftar v e basının tahtaya ilk yazdığı İrfan Can, Oğuz ve Çağlar’la maça başladı.
Fenerbahçe’ye bu değişim mi? yoksa Gençler’in yumuşak karınları mı farklı skoru getirdi? sorusunun cevabı; Gençler’in ne ofans ne defans y a p a m a m a m a s ı ve pas hatalarının çokluğuydu.
Çünkü; memleket Futbol Coğrafyası’nın en üst düzey ligi’ni Gençlerbirliği ve Hüseyin Eroğlu Hoca’lı Teknik Yönetimi Fenerbahçe karşısında da anlamış görünmedi.
Maçın genelinde üstün olan Fenerbahçe, ilk yarıda 3 farklı öne geçince, ikinci yarıda genlerindeki geriye yaslanma hastalığıyla Gençlerbirliği’nin baskısını ve golünü gördü.
Fred’siz Fenerbahçe orta sahasının direncinin düştüğü Ankara’da bir kez daha gözlendi.
Benzer zaafiyeti Rizespor karşısında bir gün önce Lemina’sız Galatasaray yaşamıştı.
Beşiktaş’da tıpkı Fenerbahçe gibi her kötü giden sezonda teknik adam değişikliğinden medet umma alışkanlığını daha ligin 4. Haftasında yine gösterdi.
Futbol “düşüncesinin yokluğu” dışında pek izaha hacet olmayan bu yaklaşımın her sezon tekrarlanması ise derslerin alınmadığını tekrar “yeniden Sergen Yalçın” Fragmanı olarak gösterime girdi.
Alanya karşısında Beşiktaş Mert ve defansı arasındaki arasındaki verdiği boşluklarla önce penaltı, Güven Yalçın golüne engel olamadı.
Beşiktaş adına mağlubiyetin büyük resmi; “rakibinden daha az gol pozisyonu ve şut bulmasıydı.”
3.Aynı Değişkenlerden Farklı Sonuçlar Çıkmaz!
Her sezon farklı haftalarda düzlüğe çıkma projeleri, uygulayan Fenerbahçe ve Beşiktaş, bu sezon aynı hafta içinde “bilindik umut reçetelerine” başvurdular.
“Aynı değişkenlerle farklı sonuçlar alınamaz!” gerçeğini ve tekerrürünü g ö r e m e y e n iki köklü ama; kadro ve maç istikrarından yoksun takımı da bu sezon aynı inişler-çıkışlar ve sonuçlar bekliyor.
Siyaseten de “yanılgılarla oyalanıp, aynı eylemleri tekrarlama” alışkanlığı olan memleketin futbolunda da esameleri büyüklerin denenmişlerden farklı ve akılcı çözümler beklemek de ayrı düşünce tuhaflığı olacaktır.
