Bu gün kısa bir yazı ile haftanın en tuhaf olayını paylaşacağım.
Kurumsallıktan biraz nasibini almış bir kulüp yönetimi, en azından mevcut hocanın ve ekibinin ayrıldığını resmi şekilde duyurmadan yeni hocayı açıklamaz. Yeni bir sportif direktörün de bu kadar özgürlüğü olamaz.
Bir basın sözcüsü ise açıklamaların sırasını iyi bilmelidir.
Evet biz de hocanın değişmesini istiyorduk ama bu şekilde gönderilmesini değil…
Şimdi bu tuhaflığın zaman dökümünü veriyorum.
Tarih: 28 Ekim 2025
Saat : 10.46 Yağız Sabuncuoğlu x hesabından “Volkan Demirel resmi imza için öğle saatlerinde Ankara’da olacak.”
Saat : 11.04 Oda tv Yağız Sabuncuoğlu kaynaklı haberi veriyor.
Saat : 11.55 Yurtspor “Anlaşma tamam, 1,5 yıllık anlaşma sağlandı.”
Saat : 12.25 Ekonomi gazetesi Yağız Sabuncuoğlu haberini veriyor.
Saat : 12.42 GHA “Volkan Demirel ile anlaştık” haberini Basın Sözcüsünün ağzından açıklıyor.
Saat : 13.24 Kulüp “Hüseyin Eroğlu ile yolların ayrıldığını” açıklıyor.
Saat : 13.29 GHA “Hüseyin Eroğlu’nun ayrıldığını” kulüp açıklamasına dayandırıyor.
Saat : 13.35 Yurtspor “Hüseyin Eroğlu’nun ayrıldığını” kulüp açıklamasına dayandırıyor.
Sonuç olarak; bizim kulüp ülkemizde bir ilke daha imza attı !
Yukarda görüleceği üzere önce yeni hoca duyuruluyor, sonra mevcut hocayla yolların ayrıldığı açıklanıyor. Tuhaflık bununla da sınırlı değil…
Kulübün yeni görevlisi (yetkisi var mı bilmiyoruz) ilk haberi İstanbul basınına veriyor. Ankara basını da olayı ilk oradan öğreniyor.
Hem de ekonomi gazetelerinden bile daha sonra…
Denebilir ki “siz kulüp açıklamasına bakın.” Peki, kulüp sözcüsü önce GHA’ya saat 12.42’de yeni hocayı açıklıyor. Kulüp tarafından ise Hüseyin Eroğlu açıklaması saat 13.22’de yapılıyor. Vah ki vah…
Yani neredeyse eski hoca ile yeni hoca koridorda karşılaşacaklar.
İşin etik tarafı ise bambaşka…
Artık sosyal medya üzerinden o kadar anlık iletişim var ki; teknik ekibin aile fertleri babalarının ayrıldığından önce yerine gelecek kişiyi öğreniyorlar…
Lütfen biraz empati !
“Kayyum” ifadesi başka bir yazıya…