Olayın üzerinden üç gün geçti, herkes ‘3 maymun’u oynuyor…
Bu bakımdan maç günü Riyad’da olanları, değerli arkadaşım Atilla Türker’in aktardıkları dışında tam olarak bilmiyoruz. Medya da ikiye bölündüğü için herkes kendi bakış açısı ile olayı değerlendirmeye çalışıyor.
Bazıları, “Federasyona operasyon yapıldığı”ndan bahsediyor. Sanki her işte elini ayağına dolandıran bu federasyon için operasyona ihtiyaç varmış gibi !
Bazıları, “Federasyon ve kulüpleri görüş birliği içinde” göstermeye çalışıyor. Sanki federasyonun kimlerle görüş birliği içinde olduğu bilinmiyormuş gibi…
Şimdi küçük bir fikir yürütmesi yapalım :
. Maç günü ilgili Bakan, TFF Başkanı ve Kulüp Başkanları ; 5 saati aşan 4’lü toplantıda ne konuştular ?
Kimler kimleri ikna etmeye çalıştı ?
Öyle ya, fikir birliği olsa; Suudi yetkililerin kararlı duruşları karşısında toplantı 15 dakikadan fazla sürer miydi ?
. Suudilerin Atatürk’e bakışları bilinmiyor mu ?
Yani 1 ay önceden ısınma formalarındaki Atatürk resmi ve Ulu Önderin sözlerini içeren pankartlar bildirilseydi kabul görecek miydi ?
. TFF bu organizasyonun sahibidir. Acziyet gösterilmesi neticeyi değiştirmez. Suudi yetkililer ise sponsor ve tesis sahibidir. Kiracı mülkün içinde ne yapacağını mülk sahibine sormaz. Aynen Suudilerin misafir gittikleri İngiltere’de 5 sene önce yaptıkları gibi…
. Suudilerin, 2018 yılında Londra’da Al Hilal- Al İttihad arasında oynanan Süper Kupa mücadelesi öncesinde sahaya çıkan bir grubun yerel kıyafetleri ile “Kılıç Dansı” yaptığını biliyoruz. FIFA buna karışmış mı ?
. Bizim maçımız da bir FIFA organizasyonu değildi. Suudi tarafının avukatı gibi davranan kişilere bunu hatırlatmak isterim. Dolayısıyla 100. Yıl kutlamaları ile birlikte yürütülmesi gereken bu kupa organizasyonunun, muhataplara da iyi anlatılması gerekiyordu.
. Bir hakem eskisi, formaların 15 gün önceden bildirilmesi şartını hatırlatıyor. Diyelim ki öyledir; bahse konu olan maç formaları değil sadece ısınma tişörtleridir. Yani olayı saptırmanın da bir sınırı olmalıdır.
. Muhatabın haklı görülecek tarafının olmadığı; kıyafetinde Atatürk resmi olan seyircinin içeri alınmamasından da bellidir. Bu hangi fasıla giriyor acaba ?
. 100. Yılın Atatürksüz olmayacağını sadece Suudiler mi bilmiyor ?
İçimizde bile adını anmayan kişi ve kuruluşlar yok mu ?
. Kulüplerin Atatürk’ü pazarlık konusu yapmamaları; “Spora siyaset karıştırmak” mı oluyor ? Hani Atatürk ortak değerimizdi !
Sonuç olarak; kendilerini Suudi yetkilileri ve TFF yöneticilerini savunmaya adamış kişilerin çabaları nafiledir. Bu kupadan bir galip çıkmamıştır ama Atatürk Direnci sayesinde iki şampiyon çıkmıştır. Destek veren bütün kulüplerimizde bu zaferin birer parçasıdır.
Büyük Önderimizin bize bıraktığı bu vatan toprağında, daha nice yıllara bu sevgiyle ve birlik, beraberlik içinde ulaşmamızı diliyorum.
