Gençlerbirliği'nde son aylarda hiç de alışık olmadığımız olaylara tanıklık ediyoruz.

Bazıları güzel, bazıları ise çirkin...

Önce güzellerden başlayalım...

Gençlerbirliği Basın Sözcüsü Aykut Çakmaklı ve Medya, Halkla İlişkilerden Sorumlu Yönetim Kurulu üyesi Hakan Kaynar ve yönetim kurulu üyesi İsmail Geliç gazeteciler ile buluştu.

Kulüpten yapılan açıklamada Aykut Çakmaklı ve Hakan Kaynar'ın toplantı yapacağı ifade edilmişti. Nedendir bilinmez Geliç sonradan kadroya eklenmiş...

Öncelikle 5'de sıfır çeken bir takımın yönetiminin medya ile bir araya gelmesi alkışa değer...

Başta organizasyonu yapan Aykut Çakmaklı'yı ve Hakan Kaynar'ı kutluyorum.

Aykut Çakmaklı Ankara basınından destek istedi ve başarılı olacaklarına inandığını ifade etti.

Hakan Kaynar'ı biliyoruz. Aykut Çakmaklı ise uzlaşmacı bir tavırla konuştu.

İsmail Geliş için aynı şeyleri söyleyemeyeceğim...

Ama yine de bu başarısız ortamda medya önüne çıkacak kadar cesur...

Gelelim çirkin işlere...

Toplantıya dinlemekle yetindim...

Tartışmanın için girmek istedim...

Daha önce Serkan Aydın'a yapılmak istenen linç şimdi İsmail Geliç tarafından Ali Ekber Düzgün'e yapılıyor.

Geçen sezon ufak bütçelerle Gençlerbirliği'nin şampiyonluğunda pay sahibi olan Ali Ekber Düzgün, beceriksiz ve hırsız ilan edilmeye çalışılıyor.

Ali Ekber Düzgün babamın oğlu değil... Pek de tanımam...

Güvendiğim insanlardan sordum. Hepsinden aldığım cevap "Gençlerbirliği'nin parasını çar-çur etmez. Soy ismi gibi düzgün adamdır." dediler.

Ben de ondan sonra mesleki yeterliliğini sorguladım. Takımı şampiyon yapan bir kadro oluşturdu. Yani benim için sınıfı geçti...

Yeni yöneticiler ile ise yıldızı pek barışmadı.

Transfere gelince... 

Sportif direktör Ali Ekber Düzgün, teknik direktör Hüseyin Eroğlu genel sekreter Taner Ünlü, sayman Adem Becerikli ve başkan Osman Sungur ekseninde yapıldı.

Burada Taner Ünlü spor hukukcusu...

Çevresi geniş...

Yapılan tüm sözleşmeleri okuduğunu varsayıyoruz. Teknik direktör Hüseyin Eroğlu'nun onayı da transferlerde olmazlardan...

Mali yönleri ise Osman Sungur ve Adem Becerikli hallediyor.

Şimdi Adama Traore'nin Al-Ula transferinden 350 bin lira sorgulanıyor...

Peki transfer görüşmelerinde bu para konuşulmadı mı?

Böyle yöneticilik mi olur?

Giderken "Aldığın peşinatı geri ver dersen" alacağın cevap belli...

Futbolcular para konusunda çok kurnazdır... Onun verdiği cevapla başkasını suçlamak yakışık almaz, çirkin olur.

Peki bu transferi gerçekleştiren yerden yere vurduğun Ali Ekber Düzgün değil mi?

Onu niye övmüyorsunuz.

Peki Dal Varesanovic transferini kim neden yaptı?

İsmail Geliç'in gelecekte Tenis Federasyonu başkan adaylığı ile ilgili olmasın...

Bir de İsmail Geliç arkadaşı olan menajerden bahsetti...

Acaba bundan sonra Gençlerbirliği tek menajerden mi futbolcu alacak?

Gençlerbirliği'ni iyi takip ederim...

En kötü günümde 3-4 kişi ile Gençlerbirliği sohbeti yaparım.

Bir kişinin dediği ile değil, 2-3 yerden doğrulatırsam yazarım yazacaklarımı!

Aykut Çakmaklı'nın şampiyon başkanın karşısına aday çıkmasını eleştirmesi kafamı karıştırdı.

Biraz acemiliğine veriyorum... Bu camiayı tanıdıkça ne dediğimi daha iyi anlayacaktır.

Gençlerbirliği'nde kongre kararı aldığında herkes Osman Sungur'un başkanlığında birleşmek için harekete geçti.

Ancak, fason olarak Gençlerbirliği üyesi olan bazı isimler yönetimde daha rahat at koşturmak için kulübe maddi ve manevi güç katacak Arda Çakmak ve Ahmet Turgut'u öcü ilan etti.

Yönetime girmek isteyen Arda Çakmak ve Ahmet Turgut da bu gelişme üzerine aday oldular.

Arda Çakmak ve Ahmet Turgut'u Osman Sungur'un karşısına aday olarak çıkaran şu anda yönetim içinde yer alan etkili ve yetkili kişilerdir.

Son söz

Sayın Gençlerbirliği yöneticisi haber sildirmek için yükseklerde birilerini araya sokma, haber olmamak için Gençlerbirliği kültürüne göre davranış içinde bulun... Söz ortaya söylenmiştir, herkes üzerine alınmasın... O kendini biliyor...