Emre Belözoğlu Beşiktaş maçı sonrasında sosyal medyadaki eleştirilerin sorulmasına "Sosyal medya lağım çukuru' cevabı vermişti.

Hem de kendisini sosyal medyada eleştiren herkesi, tüm taraftarları aynı torbaya koyup lağım çukuruna atmıştı.

Küfür ve aşağılamaları kimse tasvip etmez...

Ama kimse eleştirilmez değildir.

Emre Belözoğlu da, futbolcu da, yönetici de, gazeteci de, taraftar da eleştirilebilir.

Tabi saygı sınırları içinde...

Emre Belözoğlu'nun oyuncu tercihleri de, oyun planları da bunun dışında tutulamaz.

Onun için Emre Belözoğlu'nun kendisine küfür ve hakaret edenleri, eleştirenlerden ayrı tutması gerekirdi.

Emre Belözoğlu egosu şişkin biri...

Kendisini çok yükseklerde görüyor...

Kısaca "Beni eleştiremezsiniz" demeye getiriyor.

Geçmiş vukaatlarda dolu olan Emre Belözoğlu'nun öfke kontrolü sorunu olduğu da bilinmeyen bir şey değil...

Rizespor maçında yine sarı kart gördü.

Neyse asıl meseleye gelelim...

Amatör de olsa futbol oynadık, halı sahada ter döktük...

50 yıla yıla aşkın da futbol izliyorum.

Futboldan, futbolcudan anlarım...

Mesela Garry Rodrigues'in Ankaragücü'nde ilk 11'de oynaması gerektiğini düşünüyorum. 

Üstüne üstlük Garry Rodrigues'i bu Ankaragücü'nde ilk 11'de oynatmayan teknik adamın kötü niyetli olduğunu adım gibi biliyorum.

Garry Rodrigues Afrika Uluslar Kupası'nda dikkat çeken bir performans gösterdi.

Peki Emre Belözoğlu Garry Rodrigues'e tercih ettiği Renato Cephas'daki bizim görmediğimiz bir özelliği anlatabilir mi?

Adam çabuk ve güçlü... Ama ne oyunu okuyor, ne topla ilişkileri iyi...

Tamam Emre Belözoğlu kadar futboldan anlamıyoruz ama Garry Rodrigues ve Renato Cephas arasındaki kalite farkını anlamayacak kadar da aptal değiliz.

Emre Belözoğlu ile Garry Rodrigues Fenerbahçe'de aynı dönemde forma giymiş...

Ya o dönemde aralarında bir şey geçti ya da rakip oldukları maçlarda bir olay yaşadılar.

Diğerlerini hiç aklımdan bile geçirmiyorum...

Yoksa bir teknik adam neden ayağına sıkar ?